HAYAT CESURLARA TORPİL GEÇER / BİRCAN YILDIRIM / KİTAP ALINTILARI -2-

 




1.  Duyguların hayatın ta kendisidir! Onlar sözle ifade edilmemiş sessiz ve derin hareketlerdir.

 

2. Hemen "Bu düşüncemi daha gerçekçi neyle değiştirebilirim? Bu duyguyu sevgi enerjisine nasıl dönüştürebilirim?" sorusunu ilahi düzene sorman tekamülünün sürecini hızlandıracaktır.

 

3. Ruh eşlerini birbirine neyin bağladığını biliyor musun? Özlerinden gelen tertemiz saf hisler! İşte bu yüzden aşık kişiler her zaman kendilerini birbirlerine yakın hissederler!

 

4.  Aşk, kişinin kendisini aramasıdır. Kişi kendisine en yakın ulam ya da en çok ihtiyacı olanı bulduğu anda aşkı yakaladığını düşünür.

 

5. Aşk bizim bilincimizin diğerine yansımasıdır. Aslında aşk üreme için aşıkların birbirlerini çekerek başladığı bir süreçtir. Yani karşındaki kişiye aşık olduğunda bilinçaltında beliren ilk şey "Evet bu kişi benim neslimi devam ettirebilir" duygularıdır. Bu doğrultuda düşünüp hormonlarda hareketlenme olmasıdır.

 

6. Aşk, uzun soluklu bir ilişkinin karmaşık ve çetrefil yollarının izlerinin sürdüğü bir yolculuktur. Sevgililerin o romantik ve büyülü başlangıçlarının ardından didişmelerden surat asmalara, ilgisizliklerden aldatmalara kadar uzanan birtakım sarsıntılara maruz kalınan bir yolculuktur bu.

 

7.  Sorumluluğu üstlendiğinde her şeyi senin kendine çektiğini kavradığında intikam duygundan, nefretinden kurtulacak ve huzura ereceksin.


8. Şimdi hayatına ve ilişkilerine hakim olmak istiyorsan şunları söylemeni istiyorum: "Hayatımdaki her şeyi ve herkesi bana kazandıracağı deneyim için ben seçtim. Hepsinden bir şey öğrendim. Hayatımın deneyimlerinden bilgelik kazandım. Hayatıma giren herkesi sevgiyle kucaklıyorum ve affediyorum."

 

9. Hayatının sorumluluğunu üstlendiğinde artık sevgilini, an, neni, babanı, toplumu, patronunu, öğretmenini, komşunu kimseyi suçlamazsın ...


10. Yaşadığın olayların hepsinin amacı, aklını kullanıp olaylar arasındaki bağlantıları görmeni sağlamak.







11. Çevrendekiler seni mutsuz ediyor çünkü sen buna izin veriyorsun.


12. Günümüzde birçok insanın davranışlarının çıkarlarına göre şekillendiğinin de farkında olmalısın.


13. Hayatını bir türlü düzene sokamıyorsun Çünkü sınırlarını çizemiyorsun. Sınırlarını çizemediğin için hem ne istediğini hem de ne istemediğini bilmiyorsun.


14. Hiç kimseye eyvallahın olmadığında kendin olmayı başarmışsın demektir.


15. Mutlu olmak istiyorsan başkalarının da kendi gerçeklerine saygı duymalısın.


16. Farkında olsak da olmasak da incindiğimiz zaman genelde başkalarını incitmek isteriz. Eleştirildiysek ve bundan incindiysek örneğin başkalarını da aynı şekilde eleştirip incitmenin yollarını ararız. Sanki onların canını yakarak kendi sızımızı hafifletecekmişiz gibi düşünürüz.


17. Kabul edemediğin incinme senin hem kurban olmana hem de daha çok intikam alma arzuna kapılmana sebep olur. Bu yüzden incitmek istediğin anlarda dur. İncindiğini hissettiğinde içinde bir boşluk duygusu hissedeceksin. Bunu hemen o kişiyle bağlantıya geçerek sözcüklerle doldurmaya çalış. Bu kişiye ulaşamadığın anlarda yazmayı da deneyebilirsin.


18. İlişkinde mutlu değilsen bunu söyleyecek kadar güçlü ve onurlu olmasın.


19. Sana sevinç vermeyen hiçbir şey yapma! Eğer yaparsan kendini sevmiyorsun demektir.


20. Doğru yolda olduğunu nasıl bilirsin biliyor musun? Eğer yüzünde gülücükler varsa, yaptığın şey seni mutlu ediyorsa doğru yoldasın demektir. Doğru yol senin mutlu olduğun yerdir.







21. Eğer yol ikiye ayrılıyorsa dur. Her iki seçenek de seni mutlu etmiyorsa ve kafan karışıksa sakın bir karar verme. Yapma!


22. Yargılanmadan, eleştirilmeden olduğun gibi kabul edilip değer gördüğün yer kendini ait hissettiğin yerdir. Her şey değer gördüğü yerde büyür ve gelişir. Ait olmadığını hissettiğin hiçbir yerde durma.


23. Can sıkıntısı ruhunun sana o deneyimden kazanabileceğin her şeyi kazanmış olduğunu bildirmesidir.


24. Birisiyle zaten yüzde yüz uyum diye bir şey yoktur. Uyumlu yanları birlikte beslemek, güçlendirmek ve uyumsuz yanlardan ders çıkararak büyümek, öğrenmek vardır.


25. Sevilmeyen, sevilmediğini gören veya sanan çocuk kendisini tehlikede bulur. Annesinin babasının, sevdiklerinin uzak duruşlarını değersizliğinde, önemsizliğinde arar. Bütün bunlar ise ona büyük bir acı verir.


26. Bir erkeğin karısını bir kadının kocasını sevdiği için ve sevdiği oranda kıskandığı sanılmak, tadır. Yapılan son araştırmalara göre bu görüş şekli doğru değildir, eksiktir. Çiftleri, eşleri karşılıklı veya tek taraflı kıskançlığa sürükleyen sebep sadece sevgi olamaz. Burada değersizleşmek, önemsenmemek korkusu da çok büyük bir rol oynar. Bir delikanlı yanındaki kızın başka bir erkeğe bakmasına öfkelenir, kıskanır çünkü diğerinin kendisine üstün görüldüğünü düşünür. Yanındaki kıza, bu kızın baktığı kimseye kızmasının, sinirlenmesinin sebebi budur.



27. Değersiz olduğuna inananların ilk yapmak istedikleri şey başkalarını küçümsemektir. Kendisini değersiz hisseden kişi ancak kendisinden daha değersiz birisinin yanında değer göreceğini düşünür. Yetersiz olduğunu düşünen, hundan dolayı acı çeken bir insan yalnız kendisine benzeyenler veya benzettiği kişilerin yanında kendisini rahat hisseder…



28. Annelerin kendi çocukluk yaralarını, kendi korkularını çocuklarına yansıtmamaları için kendileri ile yüzleşmeleri gerekir.


29. Karşındakileri suçlayarak ilişkilerini düzene sokamazsın.


30. İlişkilerin senin temel inançların doğrultusunda şekillenir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar