BİLİŞSEL TERAPİ
1960'larda
psikolog Aaron Beck tarafından oluşturulan Bilişsel Terapi, Bilişsel Davranış
Terapisi'nin popüler bir türüdür. Bilişsel Terapi'de, edinilen bilgilerin
sürekli olarak yorumlandığına, bu yorumlama işlemi sırasında da hatalara,
yanlış inançlara ve olumsuz duygulara yol açıldığına inanılır. Tanımlanmış on
ayrı yanlış düşünme kalıbı vardır ve bunlar bilişsel çarpıklıklar olarak adlandırılır.
Davranışı değiştirebilmek için öncelikle düşünce sisteminin değişmesi gerekir
ki bu da ancak var olan bilişsel çarpıklıkların düzeltilmesi yoluyla olabilir.
Bu on bilişsel çarpıklık şunlardır:
1. Aşırı genellemeler yapmak: Tekil bir duruma bakarak
genellemelere gitmek.
2. Olumlu seçeneğin elenmesi: Olumlu durumları yok saymak.
3. Ya hep ya da hiç düşüncesi: Mutlak değerler üzerinden düşünmek
(ortada bir buluşma noktası olabileceğini düşünmemek).
4. Duygusal nedenleme: Bireyin durumu değerlendirirken
gerçeklere objektif olarak bakmak yerine, düşüncelerin duygular tarafından
şekillendirilmesine izin vermek.
5. Anlamadan yargıya varma: Destekleyen bir kanıt olmamasına
rağmen en kötü sonucu beklemek.
6. Aşırı abartma ya da aşırı
küçültme: Olumlu olayların
küçültülmesi, olumsuz olayların büyütülmesi.
7. Zihinsel süzgeç: Olumlu olayları görmezden gelip zihinsel olarak kötü olayları çekip çıkarma ve onlar üzerine yoğunlaşma.
8. Olmalı-olmamalı ifadeleri: Bireylerin nasıl olduğuna bakmak
yerine nasıl olması gerektiğine bakmak.
9. Kişiselleştirme: Kendi kontrolü dışında olan şeyler
için kendisini suçlama.
10. Damgalama ve yanlış damgalama: Kişinin kendisine ve başkalarına
acımasızca ve yanlış yakıştırmalarda bulunması.
Bilişsel
Davranış Terapisi'ne göre, bireyin olumsuz davranışının değiştirilebilmesi için
olumsuz davranışa yol açan düşünceleri değiştirilmelidir. Rasyonel Duyuşsal
Davranış Terapisi, Bilişsel Terapi ve Çoklumodel Terapi gibi yaklaşımlarla,
bireyler negatif düşünme kalıplarını anlamayı ve onları alt etmeyi öğrenir ve
negatif davranışlarla savaşma yetilerini geliştirirler
Yorumlar
Yorum Gönder