BELLEK OLUŞUMUNUN GELİŞİMİ

 







Bilişsel psikolojide bilgiyi elde etmek, depolamak, korumak ve erişmek için kullanılan süreçler bellek olarak ifade edilir. Üç ana süreç vardır. Bunları kodlama, depolama ve erişim şeklinde sıralayabiliriz.

 

Yeni bir bellek oluşturmak için bilgi önce kodlama sürecinden geçmelidir ki kullanılabilir bir şekle girsin. Kodlamanın ardından bilgi bellekte sonra kullanılmak üzere depolanır. Belleğimizin çoğu aslında ona ihtiyaç duyuluncaya kadar bilincimizin dışındadır. İhtiyaç duyulunca, bu bilgi erişim sürecinden geçer ve böylece depolanmış bellek bilinç düzeyine ulaşmış olur.

 

Belleğin temel yapısı ve işlevini anlayabilmek için üç ayrı evre öneren bellek evre modeline bakmak gerekir:

 

 

1. Duyusal Bellek

 

 Bu, bellek sürecinde ilk evredir. Çevreden toplanan, görülen ya da duyulanın tam bir kopyası olan duyusal bilgi, kısa bir süreliğine depo edilir. Görsel bilgi genellikle bir saniyenin yarısı kadardan daha fazla depo edilmiyorken, işitsel bilgi üç dört saniye kadar depo edilir. Duyusal belleğin sadece belirli yönleriyle ilgilenilir ve bu, bilginin bir kısmının bir dahaki evreye taşınmasını sağlar.

 


2. Kısa-Vadeli Bellek

 

 Şu anda düşündüğümüz ya da farkında olduğumuz bilgilerden oluşur, 'aktif bellek' olarak da bilinir. Bu bilgi yirmi-otuz saniyeye kadar saklanır ve duyusal anılara dikkat edilerek üretilir. Kısa vadeli anıların genellikle çabuk unutulmasına rağmen, bu bilgiler tekrar edilirse bir dahaki evreye taşınır.

 

3. Uzun-Vadeli Bellek


Bu, bilginin sürekli depolanmasıdır. Freud uzun vadeli bellekten 'bilinçdışı ve önbilinç' diye söz ederdi. Buradaki bilgi kişinin farkındalığının dışındadır ama ihtiyaç durumunda hatırlanıp kullanılabilir. Bazı bilgileri hatırlamak kolayken, diğer bilgilere ulaşmak çok daha zor olabilir.

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar