Kalbin Anahtarı 2 - Aşkım Kapışmak -2-


1. Ötekileştirme, ilk önce insanın kendisinden başlar, bizim dışımızdaki insanları ne kadar fazla kategorize edersek o kadar kendimizi ötekileştiririz.

2. Hayatı ve olayları doğru okumak istiyorsak, akıl ve kalbi uyumlu hale getirecek kaynaklardan beslenmemiz gerekir.

3. Cevaplarından hoşlanmayacağın sorular geliştirir seni bu hayatta.

4. İnsan en büyük kötülüğü bir başkasına değil kendine yapar.

5.Özgürlük anlayışını, nefsinin ve başkalarının hapsine girmekte buluyorsun. Asıl özgürlük; insanlar ile sınırlarını bilerek bir yaşam biçimi kurmak ve senin özeline yapılan müdahalelerden korunmaktır.

6. Sürekli imtihandadır insan. Verilenler ve verilmeyenler ile, elinden alınanlar ve ona verilmeyenlerle bakalım yokken sabredebilecek misin; varken de şükredebilecek misin diye...

7. Yetenekli ve çalışkan insanlardan ziyade güvenilir insanlara ihtiyacımız var, çünkü güvenilir insana iş öğretebilir ve başarılı hale gelmesine de destek olabilirsiniz. Ama sadece yeteneği olan insana güvenilir olmayı öğretemezsiniz. Evet, ilki çok çalışır ve uzun vadede seni yalnız bırakır. Diğeri ise yavaş yavaş öğrenir ve uzun vadede seninle takım olarak kalır.

8. Kurumlarımızda en büyük sıkıntı, hepimiz çok güzel sozler söylüyoruz, ama yapma konusunda sınıfta kalıyoruz. Söylemlerimizle herkesin hayal dünyasında bir imge oluşturuyoruz, Ancak eksik yaptığımız eylemlerimizle karşı tarafta bir hayal kırıklığına ve güvensizliğe neden oluyoruz.

9. Neden mi mutsuzuz? Artık sohbetler derinlemesine değil. Ne arkadaşlık ne dostluk, ne evlilik ne de kurumsallik, ne akrabalık ne de komşuluk... Dışından bakarsan fotoğraf güzel, içine bakarsan yalnızlık çığlıkları... İnsan sohbetin
derinine, duygunun zirvesine, samimiyetin içine ulaşamadıkça her yerde poz vermeye devam
edecek. Bu yüzden sevmek yerine eğlenmek, saymak yerine geçiştirmek istiyoruz. Mutlu olamıyoruz, çünkü sohbetlerimiz içimize işlemiyor. Dışımızı süslüyor.

10. Kısa vadeli hazlarla mutlu olmaya çalışıyoruz artık. Uzun vadeli mutluluklar çünkü bizden fedakârlık, diğerkâmlık bekliyor. Artık tahammülümüz kalmadı karşımızdaki insanın yanlış bir hareketine, en başta da kendimizi düzeltmeye çalışmıyoruz.


11. Sanki mutluluklar rafta duran birer neşe gibi ve istediğimiz zaman alabileceğimizi düşünüyoruz. Bu düşüncelerimiz ise bizlerde kullan-at kültürünün oluşmasına neden oluyor, kullanıyoruz bizi mutlu eden kişiyi ve mutlu etmediği zaman ise bırakıyoruz.

12. Güvensiziz birbirimize aslında, hayatımız sürekli kendimizi başkalarından koruma düşüncesiyle geçiyor, korkularımız tüm bedenimize sirayet etmiş gergin bir şekilde hayata devam ediyoruz.

13. Bizler ne zaman ki bize verilenlere, sahip olduklarımıza sürekli bizde kalacak diye bakarsak, orada problem başlıyor, çünkü bizlere verilen ne olursa olsun emanet olarak görmeliyiz. Karşımızdaki insana da öyle davrandığımızda, hem kendimizin hem de karşımızdaki insanın fıtratına uygun bir yaşayış tarzi kurmuş oluruz.

14. Kendini kazanman için, başkasını kaybetmen gerekebilir. Çünkü onlar, senin kendin olmanı engelleyenlerdir.

15. Kendimizi sürekli olarak temize çıkarma çabamızdan dolayı başkalarına karşı savunma mekanizmalarımız oluşuyor ve gittikçe yalnızlaşıyoruz.

16. Bazı insanlara, bazı sıkıntılara ne de olsa geçecek gibi bakın. Onlara sahip değiliz, getirdikleri de, götürdükleri de geçici. Senden götürdüklerini iki şekilde düşün. Birincisi; sana
ne öğretti giden? İkincisi; ona ne öğretecek senden giden? Bak; ilkinde öğrenci, ikincisinde öğretmensin.

17. Her insanın farklı zamanlarda farklı rolü vardır bu hayatta olsa da olmasa da, çoğu zaman kaybettiğimizde anlarız değerini. Varlığımızın değil, yokluğumuzun da vardır bir anlamı...

18. Geçmişten edindiğimiz tecrübelerin yerine korkuyu, gelecek ile ilgili olan planlama düşüncemizi ise evhama bıraktığımızda gelmesi muhtemel yarınları bugün ile birlikte kaybetmiş oluyor, ne geçmişten bir şey öğrenebiliyor, ne bugüne bir şey katabiliyor ne de yarına umutla bakabiliyoruz...

19.Sevgi artınca engeli de azalıyor. Şunu da unutmamak lazım, çok hırslı olmak, çok sevdiğiniz anlamına gelmez. Hırslı olan kişi yolu sevmez, yolun sonundaki ego düzeyine sahip olmak ister.

20. Beyin bu, boşa alınca geçmişi fragman yapar. İşte o zaman her düşünce seni yarından alıkoyar.
 

21. Kapanan kapıları yüzüne kapanmış zannetme, o kapılar seni çok daha büyük bir hayata götüren labirentin duvarları...

22. Her deneyim, ilerisi için bir gelişimdir. Koşmak için önceden yürümüş olmak, yürüyebilmek için emeklemiş olmak, emekleyebilmek içinse gözlemlemiş olmak gerek. Hepsinin başına da istek ve merak gerek.

Yorumlar

Popüler Yayınlar