Carpe Diem - Aşkım Kapışmak -3-
1. İyilik işleyen kendine iyilik yapmıştır, kötülük
işleyen kendine kötülük yapmıştır. Yaptığımız her şey karşılık bulur. Bazı
yapılan iyilik ve kötülükler hemen, bazıları ise daha geç karşılık bulur. Eğer
yapılan kötülük hemen karşılık bulmuyorsa, vazgeçmemiz için şans veriliyordur.
Ama devam edersek, büyük bir belayla sonlanacaktır. Kimse bana bir şey olmaz
diye düşünmesin.
Sen onu düşünürken başına gelecekler hazırlanıyordur.
2. Sabreden beklediklerine kavuşur, şükreden mutluluğunu sağlamlaştırır.
Sabrın iki yönü vardır: aktif ve pasif sabır. Aktif sabır elinden geleni yapıp,
sonuçları beklemeye sabır göstermektir. Pasif sabır ise hiçbir şey yapmadan
sonuçları beklemeye sabır göstermektir. Sen elinden geleni yap ve sonuçları
düşünme, çünkü süreçler bizim elimizde, sonuçlar değil. Sabrınızı geliştirmek
için çabalayın.
3. Aslında şükretmek, verdiklerine de teşekkür etmektir. Sen esnedikçe,
yaşam da sana esnemeye başlar. Şükürsüz, teşekkürsüz hayat katılaşır.
Katılaştıkça, kırılma ihtimalimiz artar.
4. Espride aşırıya kaçanın saygınlığı kalmaz, muhalefet te aşırı gideni
kimse istemez. Komik olmak ile itici olmak arasındaki sınırı iyi belirlemek
lazım. Yaptığınız espri ve şakalarda aşırıya kaçtıkça, karşı taraf için itici
olmaya başlarsınız. Bulunduğunuz ortamda aşırı kahkaha atıldığında ise, siz
yaptığınızın çok komik olduğuna inanırsınız. Aslında kahkaha atan ağırlıklı
olarak şaka yapılanın düştüğü küçük durumdan keyif alıyordur. Devam ederseniz,
zamanla düşman kazanırsınız.
5. Başkasına şaka ya da espri yaparken, onun bundan rahatsız olup
olmayacağını düşünmemiz lazım.
6.Herhangi bir konuda karşıt düşünceye sahipsek, bunu kişiselleştirmemiz gerekir.
7.İlişkilerdeki gerçeklerimiz değil, onları sunuş tarzımız önemlidir.
8.Tarzını beğenmediğimiz insanların düşüncelerine de yabancılaşırız.
9. Yapmamız gereken, sahip olduğumuz düşünce, inanç ve gerçekleri nasıl
aktarmamız gerektiğini öğrenmektir.
10. Düşündüğü her şeyin %100 gerçek olduğuna inanan kişi ile iletişim
kurulamaz. O sadece kendini dinler ve kendi söyler.
11. Malından cömertlik eden aziz, onurundan cömertlik eder. Zelil olur.
Yaradılışımızdaki en büyük amacımız somut ve soyut her şeyi paylaşmaktır.
Duygularımızı paylaştığımız kadar sahip olduğumuz maddesel şeyleri de
paylaşınca, yaşam anlam kazanır. Kimse paylaşacak bir şeyim yok demesin. Çöpe
attıklarımız bile doğada ihtiyaç karşılıyor. En azından binlerce böcek,
hayvan çöplerimizden faydalanıyor.
12. Eylemlerimizde çıkarcı değil, samimi olmalıyız.
13. Sahip olduğumuz her şeyde birilerinin payı var.
14.İnsanın onuru, zamana, mekâna ve şartlara göre değişmez. Her yerde, her
şekilde aynı kalmalıdır. Eğer çıkarlarımız için onurumuzu da veriyorsak, benlik
saygımızı yitirmeye başlarız.
15. Tembellik edip oturanı belalar ayağa kaldırır. Sıkıntılar ve belalar
fırsat kollar. Beynimiz bile tembellik anımızda binlerce olumsuz düşünce ve
fitne üretir. Boşuna dememişler insan tek ve tembelken ikinci arkadaşı şeytan
olur diye. Kimseyi ve kendinizi boş bırakmayın. Bakın dinlenmek ayrı bir şey,
ama süre uzadığında tembellik gelir. İnsan en kolay rahatlığa, en zorsa
çabalamaya alışır.
16.Ruhumuz, bedenimiz tembelleştiğinde, yani mücadeleyi bıraktığında beyin
muhakeme etmeyi, akıl yürütmeyi bırakır. Kendi ile ilgilenmeyi bıraktığı için
başkalarına odaklanmaya başlar. Sürekli konuşur ve memnuniyetsizlik salgılar.
17. Hayatta her konuda başarılı olabilmek için 3 şey bir araya gelmelidir.
Motivasyon, yetenek ve tecrübe. Üçü olmadan olmaz. Bir konuda yetenekli
olmanız, o konuyu başaracağınızı göstermez.
18. Fırsatlar yetenekli olduğunuz için değil, mücadele ettiğiniz için
ayağınıza gelir.
19. Başımıza gelen her sıkıntının bize öğretmek istediği bir şeyler vardır.
Muhakkak bu engellerin bizde eksik olan tarafımıza hizmet ettiğini unutmayalım.
Yani sıkıntı geldiğinde geliştirmemiz gereken zayıf yanlarımız uyarılır. İşte
o yanımızı bulmalıyız.
20.İnsanı güçlendiren sıkıntıları çözme becerisidir.
21. Başımıza gelene değil, gelene karşı geliştireceğimiz yöntemlere
odaklanalım.
22. Karşılık beklemeden verirsen, verdiğinden fazlasını, karşılık
bekleyerek verirsen, verdiğin kadarını alırsın HAYATTAN.
23. Hak ettiğin kötülükten ZARAR, hak etmediğin kötülükten FAYDA
görürsün.
24. Sizi geçmişten tanıyan dostlarınızla olun arada sırada. Bazen nereden
geldiğimizi hatırlamamız gerekir.
25. Bazı sıkıntılar, insanda kibir, kendini beğenme, zorbalık ve kalp
katılığı gibi şeyleri giderdiği için verilir.
26. Çok konuşmak akıl ve ruh dengesizliğine neden olur. Makbul söz,
karşımızdakinin kafasını karıştırmadan tatmin eden kısa cümlelerdir.
27. Akıllı insan çok konuşmak yerine, hem kendisi hem de başkaları için
fayda sağlayacak insanları konuşturandır.
28. İnsan zihni ve bedeni hızlandığında, düşünce
yetisini kaybeder ve ilk söyleneni yapar. O da yanlış olandır.
29. Zaman ilerledikçe yorulur insan, eylem azalır,
kararlar azalır ve gelen sakinliğe de olgunlaşma derler.
30. En etkili çareler, en büyük şifalar, en güzel
yaşamlar, en lezzetli sofralar sabrın ortasında gizliyken, acele edip
sonlandır- mayın her şeyi.
31. İnsanlardan alkış, teşekkür ve karşılık
beklemeyin. Bu sadece egonuzu yükseltir ve bu yükselme ile daha da
yalnızlaşırsınız.
32. Sizi sürekli alkışlayan, size sürekli teşekkür
edenlerden uzaklaşın, çünkü ileride sizden koparacaklarını düşündüğünden
alkışlarlar.
33. Herkes kendi çapında, gücünde gönül kazanabilir.
34. Unutmayalım, başımıza gelen sorunları şükredip
kabullenirsek beynimiz onu kendi içinde daha da basitleştirir, çünkü sorunlara
öfkelenmek, karşı çıkmak, onları kabullenmemek demektir. Biz kabullenmeyip,
ittiğimiz zaman beynimiz onları büyük ve çözülmeyecek gibi algılıyor.
35. Kabullenmediğin hiçbir şey için çözüm
üretemezsin.
36. Sorunlara şükretmek demek, onların bizi seven
ilahi güçten geldiğine ve onların bizi
koruyacağına inanmak demektir.
37. İç dünyanızda ürettiğiniz sesler ya geçmişin
pişmanlıkları ya da geleceğin endişeleridir.
38. İnsanlığın öğrenmesi gereken, herkesin sahip
olduğuna sevinmektir, çünkü başkalarının başarılarından memnun olmak aynı
zamanda onlara da yakın olmaktır.
39. Kıskandıklarınızla yarışır ama hep ikinci
olursunuz. Kimse başkalarıyla olan yarışında birinci olamaz, çünkü kıskançlık
öyle bir duygudur ki, kişinin kendisinin eksik olduğunu hissettirir.
40. Yarışı kendinle, kendi geçmişinle yapabilmen en
doğrusudur, çünkü insan kendiyle yarışınca sadece kendi gelişimini takip eder,
kendi sonuçlarını değerlendirir.
41. Bencil ve egoist cümleler insanları eşyalara
boğar ama insansız yaşatır.
42. Zamanı doğru kullanmanın en önemli kuralı
şimdiyi kullanabilmektir.
43. Şimdiyi kullanamayan insan ya geçmişte ya da
gelecektedir. Özellikle geçmişle çok yaşamak zamanın en verimsiz kullanılış
şeklidir, çünkü doğru kullanılmayan zaman telaş getirip stres ve öfke yaratır.
44. Şu an’da kalamayışımızın nedeni ise her şeyi
sürekli şartlara bağlamamızdır.
45. Güçlü insan, hiçbir şey yokken öyle olabilendir.
46. Dünya engellerle doludur ama önemli olan
gerektiğinde esneyerek başka bir yoldan amaca ulaşmaya çalışmaktır, çünkü güzel
olan her şeyin arkasında zorluklar olduğu gibi, tüm bu zorluk ve olumsuzluklar
aslında yetenek ve becerilerimizi ortaya çıkarmak için de birer fırsattır.
47. Güneş bile dili, dini, ırkı, cinsiyeti, tercihi
başka olan herkese doğarken, senin hakkın yok o güneşi söndürmeye. Işık
olamıyorsan, engelleme.
48. Beynimiz düşüncelerimizin olumlu ya da olumsuz
olması ile pek ilgilenmez. O daha çok hangisini ya da hangilerini sık
tekrarlıyorsak onu istediğimizi düşündüğü için bize yaşatır.
49. Asıl mutluluk nelere sahip olduğumuzdan ziyade,
nasıl düşündüğümüz ve nasıl yaşadığımız ile alakalı.
50. Umudun azaldığı yerde heyecan olmaz, motivasyon
olmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder