etkili insanların 7 alışkanlığı stephen covey -KİTAP ALINTILARI 3-
1. İçeriği yinelemek kolaydır. Sadece birinin
ağzından çıkan sözcükleri dinler ve tekrarlarsınız. O arada beyninizi pek
kullanmazsınız bile.
2. İkiyüzlülük ve hilekârlık yapmadan, gerçekten
anlamaya çalışırsanız, başka bir insandan size akacak saf bilgi ve anlayış sizi
kelimenin tam anlamıyla sersemletecektir. Empati göstermek için, her zaman
konuşmaya gerek yoktur. Aslında, sözler bazen engel bile olabilir. Tekniklerin
tek başına işe yaramamasının çok önemli nedenlerinden biri de budur. Bu tür
anlayış, tekniğin ötesindedir. Yalıtılmış teknik sadece engel oluşturur.
3. İnsanlar, başkaları tarafından idare edilmekten
hoşlanmazlar. Aslında, yakınlık duyduğunuz kişilerle birlikteyseniz, yapmakta
olduğunuz şeyi onlara açıklamanız yararlı olur.
4. Anlamaya
çalışmak düşünceli olmayı gerektirir; anlaşılmaya çalışmak ise cesaret ister.
5. Etos, sizin kişisel inanılırlığınızdır.
İnsanların bütünlük ve yeterliliğinize duydukları inançtır. Uyandırdığınız
güvendir, Duygusal Banka Hesabınızdır. Patos, empatik yanınızdır; duygudur.
Başka birinden gelen iletinin duygusal özüyle aynı dalga boyunda olmanız
anlamına gelir. Logos, mantıktır; sunumun akıl yürütme kısmıdır.
Sıralamaya
dikkat edin: Etos, patos, logos; karakteriniz, ilişkileriniz, sonra da
sunumunuzun mantığı.
6. Fikirlerinizi
açık seçik, özgül bir biçimde, görsel olarak ve en önemlisi, bağlamsal açıdan –
karşınızdakilerin paradigmalarıyla kaygılarını derinlemesine anladığınızı
gösteren bir bağlamda– sunduğunuz zaman, düşüncelerinizin inanılırlığını büyük
ölçüde artırırsınız.
7. Sevdiğiniz
insanları derinlemesine anlamak için yaptığınız zaman yatırımı, açık iletişimde
olağanüstü kazançlar sağlar. Ailelerin ve evliliklerin başına dert olan birçok
sorun, dallanıp budaklanmaya zaman bulamaz. İletişim o kadar açık olur ki,
olası sorunlar baş göstermeden yok edilebilir.
8. Önce anlamaya çalışın. Sorunlar ortaya çıkmadan,
değerlendirip önerilerde bulunmadan, kendi fikirlerinizi sunmayı denemeden önce
anlamaya çalışın. Bu, etkili karşılıklı bağımlılığın güçlü bir alışkanlığıdır.
9. Sinerji, ilke merkezli liderliğin özüdür. İlke
merkezli ebeveynliğin de özüdür. Bir katalizör işlevi görür, birleştirir ve
insanların içindeki en büyük güçleri açığa çıkarır.
10. Sinerji nedir?
En basit tanımıyla, bütünün kendi parçalarının toplamından daha büyük olması
demektir. Parçaların birbirleriyle olan ilişkisinin, kendi içinde ve kendi
başına bir parça olması demektir. Bu sıradan bir parça değildir. En katalitik,
en güçlendirici, en birleştirici ve en heyecan verici parçadır.
11. Erkekle
kadının dünyaya bir çocuk getirmesi de sinerjiktir. Sinerjinin özü,
farklılıklara değer vermektir. Onlara saygı göstermek, güçlü yanlarından destek
almak, zayıf yanlarını telafi etmektir.
12. Güvenliği olmayan insanlar her türlü gerçekliğin
kendi paradigmalarına uyması gerektiğini düşünürler. Başkalarını klonlamaya,
onları kalıba sokup kendileri gibi düşünmelerini sağlamaya büyük bir ihtiyaç
duyarlar. İlişkinin gücünün başka bir bakış açısı edinmeye bağlı olduğunu
kavrayamazlar.
13. Aynı
olmak, bir olmak değildir. Tekdüzelik, birlik değildir. Birlik, birbirini
tamamlamaktır, aynı olmak değil. Aynı olmak yaratıcılığı engeller... ve
sıkıcıdır. Sinerjinin özü, farklılıklara değer vermektir.
14. İlgi ne
kadar içtense, sorunların analiz edilip çözülmesine katılım o kadar samimi,
bireylerin açığa çıkan yaratıcılığı ve yarattıklarına karşı bağlılığı da o
kadar büyük olur.
15. Felsefeci Herb Shepherd, sağlıklı bir biçimde
dengelenmiş yaşamı dört değer çerçevesinde betimler: Bakış açısı (ruhsal),
özerklik (zihinsel), bağlılık (sosyal) ve nitelik (fiziksel).
16. Sağlam motivasyon ve organizasyon kuramı, şu
dört boyutu ya da motivasyonu kapsar: Ekonomik (fiziksel), insanlara nasıl
davranıldığı (sosyal), insanların nasıl geliştirildiği ve kullanıldığı
(zihinsel) ve kurumun verdiği hizmet, iş ve yaptığı katkı (ruhsal).
17. Genellikle azami kalp atışınız, yaşınızın
220’den çıkarılmasıyla bulunur. Örneğin, 40 yaşındaysanız, egzersiz yaparken
kalp atışlarınızın dakikada 108 olmasını hedeflemeniz gerekir (220 - 40 = 180 x
0.6 = 108) “Antrenman etkisi”nin genellikle kişisel azami hızınızın yüzde 72’si
ile 87’si arasında olduğu düşünülür.
18. Fiziksel boyutu yenilemenin özü baltayı bilemek;
çalışma, uyum sağlama ve zevk alma kapasitemizi koruyup artıracak şekilde
vücudumuzu düzenli olarak çalıştırmaktır.
19. Ruhsal boyut sizin özünüz, merkeziniz, değer
sisteminize olan bağlılığınızdır. Hayatın çok özel, son derecede önemli bir
alanıdır. Size ilham veren, yücelten, sizi tüm insanlığın kalıcı hakikatlerine
bağlayan kaynaklardan yararlanır. İnsanlar bunu çok farklı biçimlerde yaparlar.
20. Sürekli yapılan araştırmalar evlerin çoğunda
televizyonun haftada otuz beş ile kırk beş saat arası açık olduğunu gösteriyor.
Bu, pek çok kişinin iş yerinde çalışırken geçirdiği zamana eşit ve çocukların
okulda geçirdikleri süreden uzundur.
21. Eğitim –zihni sürekli olarak bileyen ve
genişleten sürekli eğitim– zihnin yenilenmesi bakımından çok önemlidir. Bazen
bu, okulun ya da sistemli çalışma programlarının dış disiplinini içerir. Ama
çoğu zaman buna gerek yoktur. Proaktif insanlar kendilerini eğitmek için pek
çok yol bulabilirler.
22. Zihni
düzenli olarak bilgilendirip genişletmenin, iyi metinler okuma alışkanlığını
edinmekten daha iyi bir yolu yoktur.
23. Zihinsel baltayı bilemenin bir diğer güçlü yolu
da yazmaktır. Düşüncelerimizi, deneyimlerimizi, içgörülerimizi ve
öğrendiklerimizi kaydettiğimiz bir günlük, zihnin berraklığını, keskinliğini
artırır ve bağlamı genişletir. Güzel mektuplar yazmak, olayların yüzeysel, sığ
düzeyinde değil de, duygu ve düşüncelerin daha derinlerdeki düzeyinde iletişim
kurmak, iyi düşünme, doğru akıl yürütme ve etkili bir biçimde anlaşılmayı
sağlama yeteneğimizi de etkiler.
24. Hayatımızın sosyal ve duygusal boyutları
birbirine bağlıdır, çünkü duygusal yaşamımızın tek değilse de başlıca kaynağı,
başkalarıyla olan ilişkilerimizdir.
25. Bir kurumda, fiziksel boyut ekonomik bakımdan
ifade edilir. Zihinsel ya da psikolojik boyut, yeteneğin tanınması,
geliştirilmesi ve kullanımıyla ilgilenir. Sosyal/duygusal boyut, insan
ilişkileriyle, insanlara nasıl davranıldığıyla ilgilidir. Ruhsal boyut ise,
anlamın amaç ya da katkı yoluyla ve kurumsal bütünlük aracığıyla bulunmasıdır.
26. Ekonomik güvenliğinizin kaynağı işinizde değil;
üretme gücünüzdedir. Düşünmek, öğrenmek, yaratmak ve uyum sağlamaktadır. Gerçek
mali bağımsızlık budur; servete değil, servet yaratma gücüne sahip olmaktır. O
güç, insanın içindedir.
27. Yenilenme; büyüme ve değişme, sürekli gelişme
yönünde yükselen bir sarmalda ilerlememiz için bize güç veren ilke ve süreçtir.
28. Özbilinç sahibi olur olmaz, yaşamımıza yön
verecek hedefleri ve ilkeleri seçmemiz gerekir. Aksi halde boşluk doldurulur ve
özbilincimizi yitirerek sadece hayatta kalıp üremek için yaşayan hayvanlara
benzeriz.
29. Doğru ilkelere ne kadar uyum sağlarsak, dünyanın
nasıl işlediği konusundaki yargılarımız o kadar iyileşir ve paradigmalarımız
–arazi haritalarımız– da o kadar doğru olur.
30. Kuşaklar boyunca ailenizde görülen bir eğilim
sizde sona erebilir. Siz değiştirici bir insansınız. Geçmişle gelecek
arasındaki bir bağsınız. Kendinizdeki değişiklik, ileride pek çok yaşamı
etkileyebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder