AKILLI YAŞAMA SANATI - BALTASAR GRACİAN / KİTAP ALINTILARI -2-

 




1. Şansın kendi kuralları vardır ve akıllı insanlar her işini şansa bırakmaz. Şansa, ona ilgi göstererek de yardımcı olabilirsiniz.

 

2. Akıllı adamlar kendilerini zarif ve mükemmel bir bilgelikle donatır, çevrelerinde yapılan dedikodulardan uzak durup önemli bilgilerde uzmanlaşırlar. Anlamlı, zekice vecizeleri ve soylu eylemleri hafızalarına alarak içselleştirip bunları uygun fırsatlarda kullanabilirler.

 

3. . Herkese nasıl ulaşacağınızı bilmelisiniz. Her iradenin harekete geçmesini sağlayacak, kişiye özel dürtüleri vardır. Her insanın putları, ilahları vardır; bazılarınınki ün, bazılarınınki kişisel menfaat, çoğunluğunki de zevk ve sefadır. Burada hüner, bu dürtüleri hangi sırayla oyuna sokacağınızı bilmektir.

 

4. İnsan doğasının yüksek değil de, genellikle alçak tarafında kalan itici güce sığının: Kötü eğilimler iyilerin karşısında son derece baskındır. Öncelikle karşınızdakinin baskın tutkusunu tahmin edip sözlerle ilgisini uyandırın, onu baştan çıkararak harekete geçirin, sonunda onun irade özgürlüğünü alt ettiğinizi göreceksiniz.

 

5. Mükemmeliyet nicelikle değil, nitelikle ilgilidir.

 

6. Hiçbir konuda sıradanlaşmayın. Özellikle de beğeniler konusunda.

 

7. Kötü şans genellikle budalaca davranışların ceremesidir ve ondan daha bulaşıcı bir hastalık yoktur.

8. İnsanın hayattaki büyük derslerinden biri kendini frenlemeyi bilmesi, daha da önemlisi ise kendini bazı işlerden ve insanlardan yoksun bırakmayı öğrenmesidir.

 

9. Özenli bir insan başkalarının işlerine müdahale etmemeli, diğerlerinin de kendi işine karışmalarını engellemelidir.

 

10. İnsan önce kendi işiyle ilgilenmek zorundadır, herkese yararlı olmak zorunda değildir.

 





11. Konuları iyi, önemli konuları daha da iyi düşünün.

 

12. Eyleme geçmeden veya geri çekilmeden önce şansınızı iyice ölçüp biçin.

 

13. Doğru anı hakkıyla değerlendirmek istiyorsanız, o anın gelmesini beklerken bile ona yönelik bir şeyler yapmalısınız. Çünkü talihin dönemleri ve fırsatları her zaman düzensizce kapınızı çalar.

 

14. Kazanırken bırakmayı bilin.

 

15. İyi bir geri çekilme, cesur bir saldırı kadar başarılıdır.

 

16. Çok uzun süreli şans her zaman şüphe çeker, değişken şans daha fazla güven uyandırır.

 

17. Bir şeylerin olgunlaştığını fark edin ve onların keyfini çıkarın.

 

18. Her şeyin keyfini en olgun zamanında çıkarmak, gelişkin bir zevkin özel ayrıcalığıdır.

 

19. Nezaket büyük kişiliklerin politik hilesidir.

 

20. Doğrularla çelişmemek ya da insanların idrak gücünüz hakkında olumsuz fikirlere kapılmalarını engellemek için, büyük harflerle konuşmamaya özen göstermek gerekir.

 



21. Abartı, insanın bilgisinin veya zevkinin sığlığını gösteren bir muhakeme savurganlığıdır.

 

22. Övgü merak uyandırır ve arzuya yol açar. Ancak, sonradan ortaya çıkan değer, başta konulan fiyata denk olmazsa (ki genelde böyle olur), beklenti bu aldatmaya başkaldırıp hem tavsiye edilen şeyin, hem de onu tavsiye eden insanın değerini düşürerek intikamını alır.

 

23.  Abartmak da bir yalan söyleme yöntemidir. Onun yüzünden ince zevkinize ve daha da önemlisi, sağduyunuza karşı beslenen güveni yitirirsiniz

 

24. Herkes doğuştan gelen otoritenin gizli gücünü kabul ederek, sebebini bilmeden buna boyun eğer.

 

25. Azınlık gibi düşünün, çoğunluk gibi konuşun.

 

26. Akıntıya karşı yüzerek hatalardan uzaklaşmak imkânsız, tehlikeye düşmek kolaydır.

 

27. Diğerlerinin fikirlerinden ayrı düşmek bir hakaret olarak kabul edilir, çünkü bu onları kınamak anlamına gelir. Suçlanan şey ve bunu öven kişiye de bağlı olarak, duyulan tiksinti ikiye katlanır.

 

28. Gerçeğe sadık kalmak pek az kişiye özgü, hata yapmak ise hem yaygın hem de halka özgüdür.

 

29. Sağduyu sahibi insanlar çatışmaya düşmez, kendileriyle çatışmaya düşülmesine de çanak tutmazlar.

 

30. Düşünce özgürdür, ona karşı güç kullanılamaz ve kullanılmamalıdır. Bu nedenle akıllı insanlar sessizliğe gömülürler.

 



31. Kahramanlarla aynı fikirde olmak kahramanca bir davranıştır.

 

32. Kazanılan itibarı iyi niyet takip eder, bu da zaman zaman şefkate dönüşür. Bu nitelik insanları kelimeler olmaksızın ikna eder ve onları kazanmaya gereksinim duymadan ele geçirir.

 

33. Kurnazlıktan yararlanın, ama onu kötüye kullanmayın.

 

34. Bir işe tedbirli girişmek, eylemde en büyük avantajdır ve bilgeliğin bundan daha büyük bir kanıtı olamaz.

 

35. Herhangi bir işteki en büyük hüner, onun ne kadar ustalıkla uygulandığına bağlıdır.

 

36. Herhangi biriyle ilgili bir şey öğrenmeden önce, genelde onun hoşlanmadığımız yönlerini öğreniriz.

 

37. Namus meselelerinden kaçınmak, bu meseleler için çözüm üretmekten daha kolaydır. Bunlar bizim muhakeme gücümüzü test ederler; onlardan kaçınmak onlarla başa çıkmaya uğraşmaktan daha sağlıklı olacaktır.

 

38. İçsel meselelerde de en azından dışsal meseleler kadar titiz davranılmalıdır.

 

39. Gözlem ve Muhakeme... Bu özellikleri taşıyan insan her şeyi yönetir, onu ise hiçbir şey yönetemez. En gizli derinlikleri anında ortaya koyar. İnsanların dış görünüşlerinden karakter tahlili yapabilir. Bir insanı görür görmez onu anlayıp, en gizli özellikleri hakkında yargıda bulunabilir.

40. Asla özsaygınızı kaybetmeyin, ya da kendinize fazla aşina olmayın.

 




41. Dürüstlüğünüzün gerçek standardının kendi sağduyunuz olmasına izin verin.

 

42. Dıştan gelen onaylamalardan ziyade kendi öz değerlendirmelerinizin sağlamlığına güvenin.

 

43. Dışsal otoriteye karşı beslediğiniz korku yüzünden değil, kendi öz saygınız için, saygıdan daha önemsiz olan her şeyi bir kenara bırakın.

 

44. Nasıl iyi seçim yapacağınızı bilin. Yaşamın çoğu buna bağlıdır. Burada hem sağlam beğeniye, hem de doğru muhakemeye ihtiyaç vardır; çünkü ne zeka ne de çalışma tek başına yeterli değildir.

 

45. Tercih edilen biri olmak için seçim yapmalısınız ve bunun için de iki şey gereklidir: öncelikle seçim yapabilmek, ardından da en iyisini seçebilmek.

 

46. Tutkular ruhun kaprisleridir ve onların güçlenmesi sağduyuyu zayıflatır.

 

47. Gayret, zekânın yavaş yavaş düşünüp bulduğunu acilen gerçekleştirir.

 

48. Telaş aptalların başarısızlığıdır; çünkü onlar can alıcı noktayı bilmezler ve işe hazırlıksız girişirler. Diğer yandan, akıllılar da harekete geçmeyi fazla erteledikleri için başarısızlığa uğrarlar; öngörü düşünüp taşınmayı gerektirir ve geciken eylem genellikle hızlı alınan kararları boşa çıkarır.

 

49. Yarına iş bırakmayan kişi, her zaman daha fazla yol kat eder.

 

50.  Hakkınızı en sonunda korumak, başında korumuş olmanızdan daha pahalıya mal olacaktır.

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar