İşte Mülakat - Yurdum İnsanı İş Görüşmesinde / Mehmet Erkan , Oğuz Erdoğan

 



1. İnsan Kaynakları’nda kuraldır, çok mühim bir olay olmadıkça mülakat yarıda kesilmez.

 

2. İnsan Kaynakları çalışanını rahat bir mesleğin sahibi diye nitelendirmek kolay. Ancak işlerin perde arkasını görmek zor.

 

3. Hayat devam ediyordu. Torpilli ya da torpilsiz...

 

4. Zaten iş dünyası böyle değil midir? Her gün onlarca iyi iş yaparsın, kimse bir şey demez ama bir gün, bir hata yaparsın herkes tepene biner.

 

5. Küçük hayatlar, zengin yaşamlar, ıslak harcın üzerinde gezinen ayaklar misali sizde izler bırakırlar işte.

 

6. İş dünyasındaki özgeçmişimiz ne kadar sığ kalıyor gerçek yaşamlarımız yanında. O bir iki sayfalık tanıtımda robottur insan. Robotlaştırılmış bir işçi. Önce seni gerekli bilgiyle donatırlar, ardından çalışan ordusuna katarlar.

 

7. İşten ayrılma sebepleri, insani duyguların ön plana çıktığı pınarlar gibidir.

 

8. Nedense adaylar, İnsan Kaynakları deyince iki kriterin yeterli olacağını sanıyorlar; birincisi, eli ayağı düzgün olmak ve ikincisi, ağzı iyi laf yapmak. Ancak gelin görün ki aynı adaylara İnsan Kaynakları’nın ne olduğunu sorduğunuzda doyurucu yanıtlar alamıyorsunuz.

 

9. Adayların bilgisi ve tecrübesinin yanı sıra işten ayrılma sebepleri de İnsan Kaynakları çalışanları için önemlidir. Çünkü adaylar, en fazla yanlış bilgiyi bu noktada verirler. Referans kontrollerinde de en somut veriler işten ayrılma sebepleridir. Kariyer olanağı yoktu, eğitim imkânı tanınmadı gibi sebeplerle işten ayrıldığını söyleyen adayın iş sözleşmesinin feshedildiğini eski şirketinin İnsan Kaynakları Bölümü’nden kolayca öğrenebilirsiniz.

 

10. İnsan Kaynakları dediğimiz şey, aslında bir derya. Onda öyle değişik şeyler, öyle özel bilgiler, öyle acı hikâyeler, öyle komik durumlar var ki…

 



11. Unvanlar sadeleştikçe yaşamlar zenginleşiyor ve daha çok anı birikiyor.

 

12. Zaten bir adayın olumlu olması, işe yerleştirilmesi kadar sevindiren bir şey yoktur İnsan Kaynakları çalışanını.

 

13. İşte İnsan Kaynakları’nın adaylar tarafından bilinmeyen görüntüsüydü karşımdaki. Binlerce özgeçmiş, deste deste kâğıt… Adaylar nedense bizim hep mülakat masasındaki hâlimizi hatırlıyorlar ve “kolay iş” diyorlar. Bir de başvurulara çabuk geri bildirimde bulunulmaması konusu var. Ama bir tek böyle düşünen adayın başvurusu olsa iş kolay. Değerlendirilmesi, mülakat yapılması, geri bildirimde bulunulması gereken yüzlerce, hatta binlerce adaydır bazen söz konusu olan.

 

14. Hayat buydu ya da kariyer. Sürprizlerle doluydu. Hele ki Türkiye’de yaşayınca...

 

15. Hobiler dışında bir soru daha vardır ki adaylar ona da genellikle aynı cevabı verirler. “En belirgin kişilik özelliğiniz nedir?” Bu soruya alacağınız karşılık bellidir: “Dürüstlük”. Bunu inançla ve içtenlikle söyler aday. O anda inanır gibi olursunuz. Sonraki, ertesi günkü, ertesi haftaki, ertesi yılki aday da hep aynısını söyler.

 

 

16. İş arama sürecinde insanlar ne kadar kör oluyorlar. Kendi firmalarını kötülerken dışarısının güllük gülistanlık olacağını sanıyorlar. Karşılarına gelen ilk mülakatçıya içlerini döküyorlar ve o mülakatçıyı idealin temsilcisi olarak görüyorlar.

 

17. Değer bilmek, iş dünyasında çok önemli bir unsur. En başta da işinin değerini bilmeli insan.

 

18. Boş boş oturmaktan daha sıkıcı ve maliyetli bir iş olamaz şu dünyada.


19. Özellikle yeni mezunlara sözüm, para ya da kendinizi ağırdan satma girişimlerinden önce, gelecekteki durumunuzu, gelişim imkânlarınızı, başvurduğunuz işi ömür boyu severek yapıp yapmayacağınızı düşünün.

 

20. Mülakatlarda kuyruğu dik tutmak, gereksiz konuşmamak, çok da açık sözlü olmamak kadar önemli bir husus daha vardır. O da soru sormayı bilmek.

 



21. Öncelikle özgeçmiş kelimesinden, daha doğrusu bu kelimenin Latince karşılığından ve onun dilimize pelesenk olan kısaltmasından başlayalım: Curriculum Vitae, yani kısaca CV.

 

22. Kim olsa, önce elindeki özgeçmişin kime ait olduğunu merak eder. Zihin, öncelikle kafada bir özne belirler ki birazdan okuyacaklarını ona mal edebilsin. Dolayısı ile ilk sayfada adı, soyadı, asgari kişisel bilgileri (doğum tarihi, doğum yeri, ikamet adresi, askerlik vb.) vermek doğru bir davranıştır. Böylece mülakatçının zihninde hatları daha belirgin bir aday portresi oluşur.

23. İlk sayfada kişisel bilgileri vermenin şunun için de bir yararı vardır. Pek çok mülakatçı, öncelikle önüne gelen özgeçmişte genel kriterleri arar. Yani siz hangi sayfaya saklarsanız saklayın, o yine doğum tarihi, askerlik, ikamet gibi kişisel bilgilerinizin bulunduğu alana bakacaktır. Çünkü bu alanlar, hızla değerlendirilebilmekte ve şayet daha baştan, genel niteliklerde bir eksiklik varsa özgeçmişin geri kalan kısmına boşuna zaman ayrılmamaktadır. Kim ne derse desin, devir hız devridir ve dolayısıyla zaman çok önemlidir. Mülakatçı, adayın tecilli askerliği ya da uzak ikameti ile kendisini oyalamasını istemez. Bu sebeplerle de kişisel bilgileri kolayca görebileceği bir özgeçmiş bekler.

 

 

24. Eğitim bilgilerinin de ilk sayfada, kişisel bilgilerin ardından gelmesi yerinde olacaktır. Aynı mantıkla gidersek; mülakatçı, üniversite mezunu olmayan ama yine de başvuran adayın özgeçmişi ile oyalanmak istemeyecektir. Sonuçta olmayacak duaya kimse âmin demez. Mülakatçı da boşa kürek çekmek istemez.

 

25. Kişisel bilgiler ile eğitim bilgilerinin alt alta olmasının şöyle bir yararı da vardır: Hem aday hem de mülakatçı bu sayede özgeçmişi kendi içinde daha büyük bölümlere ayırabilir.

 

26. Özgeçmiş de böylece genel olarak üçe bölünür: Öğrencilik bilgilerine kadarki dönem, tecrübeler ve diğer (yabancı dil, bilgisayar, sertifikalar, referanslar vb.) bilgiler.

 

27. Aday, hayatını öğrencilik ve askerliğe kadar özetledikten sonra tecrübeler kısmına geçebilir. Tecrübeler kısmında da bugünden geçmişe doğru bir yol izlemek yerinde olacaktır. Unutulmamalıdır ki tecrübeler bölümü, özgeçmişin en önemli bölümüdür!

 

28. Tecrübelerin ardından “diğer” dediğimiz, yabancı dil, bilgisayar, sertifikalar, referanslar gibi bilgiler verilebilir. Böylece, belirli bir mantık çerçevesinde ve ilişki zinciri içerisinde özgeçmiş tamamlanmış olur.

 

29. Kişisel bilgiler bölümünde yer alan doğum yeri, doğum tarihi, medeni durum, askerlik vb. alanlar özgeçmişin en önemi noktalarındandır. Buradaki bilgilerin nüfus cüzdanına, resmî kayıtlara uygun olması önemlidir. Çünkü referans ya da diğer araştırmalarda bu bilgilerden yola çıkılabilmekte, hatalı bildirimler şüphe ile karşılanmaktadır.

 

30. Kişisel bilgiler bölümünde önemli bir ayrıntı da askerlik. Adayların, özellikle askerliğini tamamlamış olanların burada tarih belirtmemeleri sıkıntıya sebep oluyor.

 



31. Günümüzde, internet ortamında oluşturulan özgeçmişlerde “ön yazı” diye isteğe bağlı doldurulan bir alan var. Bu alan kişilerin kendilerinin oluşturduğu özgeçmişlerde kapak sayfası ya da giriş yazısının karşılığı gibi.

 

32. İster ön yazıda olsun, ister özgeçmişin kapak sayfasında, isterseniz özgeçmişin satır aralarında, adaylar tarafından öne çıkan yönlerinin, yetkinliklerinin kaleme alınması, subjektif değerlendirmelerde bulunulması çok sık rastlanan bir durum.

 

 

33. Özetle söylersek; ön yazıda birkaç cümle ile pozisyona niçin başvurulduğundan, kariyer hedeflerinden bahsedilmeli ve görüşme şansı verilirse duyulacak memnuniyet ifade edilmelidir. Tabii tüm bunlar, resmî bir dille anlatılmalıdır. Bunlar dışında referans belirtmenin, yetkinliklerden söz etmenin yeri değildir bu alan. Aynı şekilde, özgeçmiş içinde de kişisel değerlendirmelerden kaçınılmalı, sahip olunan olumlu özelliklerden uzun uzun bahsedilmemelidir.

 

34. Hiçbir zaman şu unutulmamalıdır ki mülakatçı zaman ile yarışır, ona en kısa yoldan, en gerekli bilgileri çabucak sunmak özgeçmiş oluşturmada temel prensip olmalıdır.

 

35. Kim ne derse desin, özgeçmişin en can alıcı kısmı tecrübeler bölümüdür. İnsan Kaynakları çalışanı, genel nitelikleri sağlıyorsanız, önce tecrübelerinize bakar ve bu kısım uygunsa özgeçmişi detaylı incelemeye karar verir.

 

36. Bir iş tecrübesi için anlatılanlar, kesinlikle yarım sayfayı geçmemeli, mümkünse çeyrek sayfa üst sınır olmalıdır.

 

37. Üslup konusunda ise resmî dilin her zaman muhafaza edilmesi ve birinci tekil şahıs ifadelerden kaçınılması yerinde olacaktır. Yani, “İşe alım, performans değerlendirme yaptım. Kariyer planlama sistemi kurdum” yerine, “İşe alımların yapılması, performans değerlendirme çalışmalarının yürütülmesi, kariyer planlama sisteminin kurulumu”... Adayların yine en çok ikilemde kaldıkları nokta, üslup oluyor.

 

38. Firmalar referans araştırmalarında öncelikle sizin o şirketteki çalışma sürenizi, pozisyonunuzu, referans gösterdiğiniz kişi ile iş ilişkinizi, işten niçin ayrıldığınızı sorgularlar. Ardından sizin hem iş ile ilgili hem de iş dışı özellikleriniz sorgulanır. Bunun içine iş arkadaşlarınız ile ilişkilerden güçlü yönlerinize, yöneticinizin sizinle tekrar çalışmayı isteyip istemeyeceğinden başarılarınıza kadar her şey girer. Dolayısı ile tüm bu sorulara cevap verecek birisini seçmelisiniz referans olarak.

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar