YOGA-BİREYİN DOĞUŞU / OSHO -7-
1. Ölüm korkusu temelde ellerinin arasından akıp
giden yaşama karşı duyulan korkudur.
2. Bir şey hakkında bir şey bilmek, sadece merkeze
hiç dokunmadan, bir daire içinde dönüp durmaktır.
3. Unutma ki, rahatı seçersen, güvenliği seçersen,
aşina olanı seçersen, hayatı seçmemiş olursun. Hayat, bilinmeyen bir
fenomendir. Hayatı yaşayabilirsin, ama elinde tutamazsın, ona sıkıca tutunup
kalamazsın.
4. Varlık, öğrenmekle değil, öğrendiklerini unutmakla
tanınabilir.
5. Bir şeyin cazibesine kapılmışsın ve ancak
cazibesine kapılmışsan, ondan iğrenebilirsin. Cazibesine kapılmamışsan,
iğrenemezsin.
6. Ne yaparsan yap, yaptıkların hakkında bilinçli
ol. Yap, ama tamamen bilinçli olarak. Aniden birçok şeyin yok olduğunu
göreceksin.
7. İnsanoğlu sanki şimdiki zamanda yaşıyormuş gibi
görünür, ama bu sadece bir görüntüdür. İnsanoğlu geçmişte yaşar. Şimdiki
zamandan geçer, ama kökleri geçmişte kalır.
8. Gelecek, eski geçmişten başka bir şey değildir.
Gelecek, sürekli olarak planlanan geçmişten başka bir şey değildir.
9. Neden geçmişte yaşarsın? -Çünkü zihin, geçmişin
birikiminden başka bir şey değildir. Zihin hafızadır: Geçmişte yaptığın her
şey, düşlerinde gördüğün her şey, istediğin ve yapamadığın her şey, hayal
ettiğin her şey senin zihnindir.
10. Her hareket kendi kendini devam ettirir; her
düşünce kendi kendini devam ettirir. Onlarla işbirliği yaptığın takdirde,
onlara enerji vermiş oluyorsun. Er veya geç bu bir alışkanlık haline
gelecektir.
11. Alışkanlıkların aracılığıyla yaşıyorsun, yani
alışkanlıklar temelde senin aracılığınla yaşıyorlar. Alışkanlığın kendisi
sürer; kendi enerjisi vardır. Tabii ki enerjiyi senden alır, ama geçmişte
işbirliği yaptığın gibi, şimdiki zamanda da işbirliği yaparsın.
12. Öfke eski kalıplardan, geçmişten gelir.
Geldiğinde ise ona bir mazeret bulmaya çalışırsın.
13. . Hiç kimse seni öfkeli yapamaz ve hiç kimse
seni mutlu yapamaz. Kendin mutlu olursun, kendin kızarsın ve kendin üzülürsün.
14. 'Bana ne olursa, kayıtsız şartsız ne olursa,
bundan ben kendim sorumluyum. Ben sorumluyum, kesinlikle.' diyebildiğin anda,
kendi özünün hâkimiyetini eline geçirirsin.
15. Karma felsefesi, sorumlu olanın sen olduğu
üzerine kuruludur. Geçmişte ne ektiysen, onu biçersin. Neden ve sonuç
arasındaki bağlantıyı takip edemeyebilirsin, ama sonuç buradaysa, nedeni de
senin içinde bir yerlerde olmalıdır.
16. Geriye giden insan, geçmişi serbest bırakır. O
zaman geçmiş artık çalışmıyordur; geçmiş artık onu sıkıca tutamıyordur ve
geçmiş bitmiştir. Geçmişin artık varlığında bir yeri yoktur.
17. Geriye giden insan, geçmişi serbest bırakır. O
zaman geçmiş artık çalışmıyordur; geçmiş artık onu sıkıca tutamıyordur ve
geçmiş bitmiştir. Geçmişin artık varlığında bir yeri yoktur.
18. Şimdiki zaman, asla gelecek yaratmaz, sadece
geçmiş geleceği yaratır. O zaman yaşam, geçmişin devamı olmadan anlık bir
fenomen haline gelir.
19. Ne kadar canlı olursan, o denli saldırıya açık
hale gelirsin. Ne kadar canlı olursan, etrafındaki tehlikeliler o denli artar.
20. Egoya yapışıp kalmak, karanlığa, mutsuzluğa
yapışıp kalmaktır.
21. Bir şeyi bilmek istiyorsan, onunla yüz yüze
gelmek zorundasın.
22. Farkında olan insan, her şeyin, ama her şeyin
seni mutsuzluğa götürdüğünün farkına varır.
23. Hindular, sattva, rajas ve tamas'ın insanın
kişiliğini oluşturan üç nitelik olduğunu söylerler. Sattwa en saf, en
katışıksız olanı, bütün iyiliklerin, azizliklerin özü; içindeki en kutsal
elementtir. Ayrıca rajas, enerjinin, dinçliğin, kuvvetin ve gücün elementi ile
tamas, tembellik, atalet ve entropi, yani eş yayılım elementi vardır. Bu üçü
varlığını meydana getirirler.
24. Uykusuzluktan şikâyet eden insanlar, içlerinde
yeterli miktarda tamas elementi olmadığı için uykusuzluk çekerler. Bu nedenle
sakinleştiriciler işe yarar, çünkü sakinleştiriciler, tamas üreten
kimyasallardır.
25. Gören, görülen değildir. Sen görebildiğin şey
değilsin. Tembellik alışkanlığını görebiliyorsan, sen o değilsin. Sürekli
meşguliyet alışkanlığını görebiliyorsan, sen o değilsin. Geçmişteki koşullanmalarını
görebiliyorsan, sen o koşullanmalar değilsin. Gören, görülen değildir. Sen
farkındalıksın ve farkındalık, görebileceği her şeyin üstündedir.
26. Bütün acıların kökteki nedeni inkârdır, ama
çaresi bilgi değildir -çaresi uyanmaktır.
27. Doygunluğun ne olduğunu bilmek istiyorsan,
açlığı bilmelisin. Açlığı önlemeye çalışırsan, doygunluğu da önlersin.
28. "Gerçek olan ve gerçek olmayan arasındaki
tereddütsüz ayrımcılık uygulaması inkârın dağıtılmasını sağlar." Öyleyse
önemli olan, inkârın dağıtılmasıdır.
29. Yoga'nın sekiz basamağı şöyledir: yama, niyama,
asana, pranayama, pratyahara, dharana, dhyana, samadhi.
30. Şiddetli, cinsel, öfkeli, kıskanç, sahiplenici
olduğunda, kendinden uzaksın; merhamette, sevgide, duada, minnettarlıkta kendini
eve daha yakın hissedeceksin.
31. Kendini incinmiş hissediyorsan, içinde biraz
gerçek olması gerekiyor, aksi takdirde kendini incinmiş hissetmezsin. O zaman
da meselinin üzerine gitmeye gerek yoktur.
32. Öfke, merhamete dönüşür. Hiç öfke duymayan
insan, asla merhametli olamaz asla.
33. Yoganın ilk adımı olan kendini tutmak, şu beş
yeminden oluşur: Şiddetsizlik, doğruluk, dürüstlük, cinsel hâkimiyet ve
sahiplenmeme.
34. Gerçeğini tatlı, hoş ve güzel hale
getiremiyorsan, söylememen daha iyi.
35. Gerçek yüzün neyse onu göster... Ne pahasına
olursa olsun.
36. Daima iç sesini dinle; başka hiç kimseyi
dinleme.
37. Dünya bir süpermarkettir ve herkes sana
elindekileri satmak ister. Herkes bir satıcıdır.
38. Sahiplenici
olma, çünkü sahiplenici olduğunda, sadece bir dilenci olduğunu gösterirsin. Ne
zaman sahiplenmeye çalışırsan, sadece sahip olmadığını gösterirsin; aksine
bunun için çaba gerekmez.
39. Başkalarıyla barış içinde değilsen, kendinle de
barış içinde olamazın.
40. Yogada üç sözcük, üç guna vardır: Sattva, rajas,
tamas. Sattva saflıktır; rajas enerjidir; tamas ağırlık, karanlıktır. Ne
yiyorsan, bedenin odur ve bir anlamda sen osundur.
41. Tatmin, var olan her şeyin farkına varmak
demektir.
42. Bütünü görebiliyorsan, sadece müteşekkir
olursun; varlığından çıkıp gelen olağanüstü bir minnettarlık hissedersin.
43. Sadelik, neye sahip olduğunla hiç ilgili
değildir: Sadelik, zihnin kalitesiyle ilgilidir.
44. Yaşamın ne kadar karışıksa, o denli mutsuz
olursun, çünkü üstesinden gelmen gereken çok şey vardır. Hayatın ne kadar
sadeleşirse, o denli mutlu olursun, çünkü üstesinden gelmen gereken bir şey
yoktur. Sadece nefes alıp verir gibi yaşayabilirsin.
45. Saflık, tatmin, sade hayat, öz inceleme ve
teslimiyet, izlenmesi gereken yasalardır. Bunlar büyümenin kurallarıdır.
46. Zihnin yanlış düşüncelerle rahatsız olduğunda,
tam tersi hakkında düşün.
47. Ne zaman olumsuz bir şey düşünsen, kendin ve
başkaları için kötü karma'lar yaratmış oluyorsun. Gerçekliğin doğasını değiştiriyorsun.
Aynısı pozitif enerjiyle, olumlu düşünceyle de oluyor: Ne zaman dünyaya bir
merhamet düşüncesi göndersen, alınıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder