DUYGULAR - OSHO

 





1. Sevgi bilinçaltından gelir ve sen onunla ne yapacağını, onunla nasıl başa çıkacağını bilmezsin ve o çok fazladır. Bilinçaltı bilinçten dokuz kat daha büyüktür, o yüzden bilinçaltından gelen her şey boğucudur. Bu yüzden insanlar duygulardan, hislerden korkarlar. Onlar insanların elini kolunu bağlar, insanlar onların kaos yaratacağından korkarlar; yaratırlar da...


2.  Eğer belli bir duygunun farkına vararak duygunun kendisi oluyorsan, şayet duygu yayılıyor ve senin varlığın haline geliyorsa o olumludur. Farkındalık iki durumda değişik şekilde çalışır. Şayet o zehirli bir duyguysa, farkındalık aracılığıyla ondan kurtulursun. Şayet o iyiyse, mutluluk vericiyse, keyif vericiyse onunla bir olursun.

3. FARKINDALIĞIN İÇİNDE BARINAMAYAN ŞEY GÜNAHIN KENDİSİDİR Farkındalığın içinde barınamayan şey günahtır ve FARKINDALIĞIN İÇİNDE BÜYÜYEN ŞEY SEVAPTIR. GÜNAH VE SEVAP TOPLUMSAL KAVRAMLAR DEĞİLDİR,
onlar içsel farkındalıklardır.



4.HAKİKAT ÖZGÜRLEŞTİRİR; fakat o sana ait olmak zorundadır.

5.MERKEZDE BOŞLUK, SALT BOŞLUK VARDIR. O sadece egodan gelir ve ego toplum tarafından yaratılmış sahte bir varlıktır, o bir kimliktir, görecelidir. Ansızın bir darbe alırsın ve ego incinmiş hisseder, öfke oradadır.



6.HER ZAMAN ZIT KUTUPLARIN EŞİT KONUMA GELMESİNE İZİN VER ve sonra onların dışına sıyrılabileceksin.



7.Aslında SADECE KEDER SANA DERİNLİK VERİR. Kahkaha sığdır; mutluluk yüzeyseldir. Keder kemiklere kadar, iliklere kadar işler. Hiçbir şey keder kadar derine inemez. Bu nedenle endişelenme. ONUNLA KAL ve keder seni en derinindeki öze götürecektir.


8.FARKINDA OLMAYA BAŞLADIKÇA ÖFKE KAYBOLUR. Öfke dönüştürülür. Öfke saf enerjiye dönüşür; öfke şefkat olur, öfke bağışlayıcılığa dönüşür, öfke sevgiye dönüşür.



9.KENDİ GERÇEKLERİNLE KAL, ONLARI BİLMEYE ÇALIŞ.



10.Toplumun sana ideolojisini dayatmasına izin verme.




                   


11. Kendine başkalarının gözlerinden bakma. Senin gözlerin var, sen kör değilsin.


12. Hiçbir peşin hükmün olmadan, hiçbir varsayım olmadan kendi içine gir ve öfkenin ne olduğunu gör. Bırak öfke sana öfkenin ne olduğunu açıklasın.



13. Kendi varsayımlarını ona dayatma. Ve öfkeyi tüm çıplaklığıyla, tüm gizleriyle, yanan ateşiyle, öldürücü zahiriyle keşfettiğin gün, onun dışına adım attığını ansızın keşfedeceksin. Öfke yok olmuştur!



14.NİÇİN İNSANLAR SANA KIZIYOR? Onlar sana kızgın değil, aslında onlar senden korkuyor. Ve sahip oldukları korkuyu gizlemek için öfke yansıtıyorlar. Öfke her zaman korkuyu gizler. İnsanlar her çeşit stratejiyi kullanır.



15.ÖFKENİN İÇİNDE, KORKULARIN GİZLİ KALIR.



16.İNSANLARI KAPALI TUTAN ŞEY KORKUDUR.


17.Hemen öfkelenen kimse sadece korkuyla dolu olandır. O öfkelenmese, o zaman onun korkusunu görebileceksin.


18.Öfkenin ardında duran şey her zaman korkudur; KORKU ÖFKENİN DİĞER YÜZÜDÜR.


19.Ne zaman korksan, korkunu gizlemenin tek yolu öfkelenmektir çünkü korku seni ele verir.


20.KISKANÇLIK NEDİR VE NİÇİN BU KADAR ACITIYOR?

Kıskançlık kıyaslamaktır. Ve bize kıyaslamak öğretilmiştir, biz kıyaslamak üzere koşullandırılmışızdır, her zaman kıyaslamak. Başka birisinin daha iyi evi var, başka birisinin daha güzel bir bedeni var, başka birisinin daha çok parası var, başka birisinin daha karizmatik bir kişiliği var. Kıyasla, yanından geçen herkesle kendini kıyaslamaya devam et ve sonuç büyük bir kıskançlık olacaktır; BU KIYASLAMA KOŞULLANMASININ BİR YAN ÜRÜNÜDÜR.





21. Aksi takdirde, KIYASLAMAYI BIRAKIRSAN KISKANÇLIK KAYBOLUR. O zaman sen basit bilirsin ki sen sensin ve sen başka kimse değilsin ve hiç gerek yok.



22. KISKANÇLIK ÇOK APTALCA BİR TAVIRDIR, çünkü her kişi eşsizdir ve kıyas kabul etmez. Bir kez sende bu anlayış yerleştiğinde kıskançlık kaybolur. Her kişi eşsizdir ve kıyaslanamaz.



23.Sen sadece kendinsin:

HİÇ KİMSE ASLA SENİN GİBİ OLMADI, VE HİÇ KİMSE ASLA SENİN GİBİ OLMAYACAK. Ve sen de hiç kimse gibi olmak zorunda değilsin.



24.Şayet birisini seviyorsan, sevginin kendisi yeterli garantidir, sevginin kendisi yeterince güvenlidir. Birisini seversen onun başka kimseye gidemeyeceğini bilirsin. Ve eğer giderse de gider; yapılabilecek hiçbir şey yok. Ne yapabilirsin? O kişiyi öldürebilirsin ama ölü bir kimsenin pek bir faydası olmaz.



25. Birisini sevdiğinde onun kimseye gidemeyeceğine güvenirsin. Şayet giderse, sevgi yoktur ve hiçbir şey yapılamaz. Sevgi bu anlayışı getirir. KISKANÇLIK YOKTUR. O nedenle şunu çok iyi bil ki şayet KISKANÇLIK VARSA SEVGİ YOKTUR.



26.Başarı senin haklı olduğunu kanıtlar; başarısızlık senin hatalı olduğunu kanıtlar.



27.Deneyin kanıtlamadığı sürece hiçbir şeye evet ya da hayır dememelisin. Son derece yargısız olmak durumundasın.



28.ŞAYET KISKANÇLIK KAYBOLURSA VE SEVGİ HÂLÂ KALIYORSA o zaman hayatında sahip olmaya değecek somut bir şeye sahipsin demektir.



29. Kıskançlık kendin hakkında, başkaları hakkında ve özellikle de ilişkiler hakkında en fazla PSİKOLOJİK CAHİLLİĞİN hüküm sürmekte olduğu alanlardan birisidir.



30. İnsanlar sevginin ne olduğunu bildiğini zanneder; bilmiyorlar.






31. Ve onların sevgi hakkındaki yanlış anladıkları şeyler kıskançlığı yaratır. İnsanlar hayatın basit bir gerçeğini anlamadan -yaşayan bir şeye sahip olduğun an onu öldürmüşsündür, “sevgi” diyerek bir çeşit tekeli, sahip olmayı kastediyorlar.



32.YARININ KORKUSU BUGÜNÜNÜ MAHVEDER, ve bu kısır bir döngüdür.


33. YARINI DÜŞÜNDÜĞÜN AN , BUGÜNKÜ YAŞAMIN YARIM YAMALAK KALIR.


34.Sevginin ne olduğunu bildiğimizi zannederiz ve o zaman kıskançlık ortaya çıkar.


35. KISKANÇLIĞIN SEVGİ İLE HİÇBİR ALAKASI YOKTUR. Aslında senin sözde sevginin de sevgiyle hiçbir alakası yoktur. Bunlar senin ne anlama geldiklerini bilmeden kullandığın güzel sözcüklerdir. Sen sürekli olarak "sevgi" sözcüğünü kullanıp durursun.



36.Kıskançlık sevginin bir parçası değildir, kıskançlık sahiplenmenin bir parçasıdır. Sahiplenme duygusunun sevgiyle hiçbir alakası yoktur. Sahip olmak istiyorsun.



37.Seversen kıskançlık imkânsızdır; o söz konusu dahi olamaz.


38.Ve en garip olan şey şudur ki kendini kaybetmekten korkanlar kendisine sahip olmayanlardır. Kendisine sahip olanlar korkmaz.


39.Ve ölüm çok nadirdir çünkü o arada bir gerçekleşir; hayatsa her gündür.


40.Suçluluk duygusu insan yapımıdır.

 

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar