HAYAT CESURLARA TORPİL GEÇER / BİRCAN YILDIRIM / KİTAP ALINTILARI -5-

 




1. İlişkinde çok iyi davranan kişilere dikkat et. Bir insan her şeyine evet diyorsa korkularından dolayı ilişkiyi sürdürüyor olabilir.

2. Eğer birlik­te olduğun kişi seni şimdiki halinden daha iyi bir noktaya getirmek için can atıyorsa, senin başarın, kariyerin, iliş­kilerin, sevdiğin insanlarla birlikteliğin, mutluluğun için planlar yapıp araştırmalar yapıyorsa, sana bunları tutkuyla sunuyorsa, bunları yaparken gözbebeklerinin büyüdüğünü, nefesinin hızlandığını, gerçekten heyecanlandığını hissedi­yorsan doğru kişi diyebilirsin.

3. Boşanmanın başlıca sebebi eşler arasın­daki anlaşmazlıklar, aldatmalar ve ilişkinin artık heyecanı­nı yitirmesidir.

4. Aldatılan kişi genelde boyun eğen, saçını süpürge eden, hayatın tutkularından kaçıp ya­şam enerjisini kaybeden, mızmızlanan yani pasif olan kişidir.

5. Aldat­maların ve aldatılmaların önüne geçmek için yapılacak en hızlı çözüm birlikte olunan kişinin içindeki çocuğa ulaşma­ya, yeniden eğlenmeye çalışılmasıdır. Birlikte çocuklaşılan, eğlenilen, heyecanını koruyan ilişki enerjiktir. Kişilerin eş­lerini ve kendilerini çocuk olarak hissedip oyuna bırakması müthiş keyiflidir. Yani “Biz ikimiz de şimdi çocuk olsaydık nasıl eğlenirdik?” sorusunun cevabı doğru yere götürecektir.

İlişkide gerektiğinde iki sağlıklı yetişkin olarak gerektiğinde de iki küçük çocuk olarak birbirlerinin ruhlarına dokunma­yı başaran çiftler mutludur. Yani ilişkide karşılıklı içinizdeki çocuğa ne kadar hızlı manevralar yaptırabilirseniz o kadar mutlu ve dengede olursunuz.



6. Nef­ret aşkın, gerçek aşkın gerçek neticesi, acı bir meyvesiymiş.

7. Kadın içinden bağlı olduğu, sevdiği fakat sevmesine imkân olmayan erkekten nefret etmeye çalışırmış. Daha doğrusu nefret ettiğini sanırmış. İnsan ruhunun böyle bir karışık çareye başvurmasının sebebi duyulan acının hafifletilmesi, unutulması arzusuymuş.

8. İnsan kendisine, küçüklüğünü, önemsizliği­ni, değersizliğini hissettiren kişilerden hoşlanmaz.

9. İnsan başkalarını kendine tercih edenleri sevemez. Tercih edilenlerden de soğur.

10. İnsan kaybettiği hele önem verdiği sevdiğiyle beraber birçok şeyini de kaybettiğini hisseder... Kendisinde bazı acı verici eksilmeler, değişiklikler hisseder. Kendisine eskisine göre daha az güvenir. Değerinin azaldığını sanır. Zamanla haksızlığa uğradığını düşünerek intikam almaya çalışır.

11. İnsan sevilmediğini, istenmediğini anlayınca içini öylesine güçlü bir üzüntü duygusu kaplıyor ki... Üzüntüsünün kaynağı olarak gördüğü kişiye sürekli üzüntü çektirmek arzusunu duyuyor. Bu o kadar baş etmesi zor bir durum ki... Zamanla bu arzusunu bütün insanlara, tüm çevresine yansıtmaya başlıyor. Başkalarını üzecek, rahatsız edecek ne varsa yapmak istiyor. İnanılmaz şekilde saldırganlaşmaya başlıyor.

12. Kendisinden, hayatından memnun olmayan kişi sadece çevresine değil kendisine de acayip sıkıntı çektirmek isti­yor. Yavaş yavaş kendisini yok etmeye çalışıyor. Üzüntüler­den, kederden, acıdan hoşlanır hale geliyor. Adeta kendi­sini hırpalamaktan zevk duyuyor. Gece rahat uyuyamıyor.

Her zaman her hallinden ve her şeyden şikâyet ediyor.

13. Oysaki küfür et­menin ardında da aşağılama niyeti gizliymiş.

14. Mutluluğu­nu herhangi bir sebebe bağlamadan bulunduğun anı yaşayarak ve direncini bırakarak huzuru yaşayabileceğini kendine hatırlatacaksın.

15. Kendisi olamayan kişi bağımlılıkları doğrultusunda doğ­ru kişi dediği birini arar. Bu doğrultuda bulduğu kişiyle bir süre keyifli, tutkulu, eğlenceli anlar yaşar. Fakat sevmeyi bilmediği için ilişki yavaş yavaş çekim gücünü yitirmeye, bozulmaya başlar. İşte genelde burada dağılır ve ilişkiyi toparlayamaz. Bulduğu kişinin doğru kişi olmadığını düşünür.

16. İçsesimizi dinlemediğimizde, sezgilerimize güvenmediği­mizde veya isteğimize sahip çıkmadığımızda kendimize zarar veririz. Aklımızı kullanmadığımızda kendimize zarar veri­riz. Hayallerimize set çektiğimizde zaman ayırıp kendimize bakmadığımızda veya iç dünyamıza öncelik vermediğimizde kendimize zarar veririz. Kendimizi takdir etmediğimizde mü­cadelelerimizin ve başarılarımızın değerini bilmediğimizde veya özel yeteneklerimizi yadsıdığımızda kendimize zarar veririz.

17. Kendi içimizde dengedeysek her iste­diğimize sahip olmaya kendimizi layık görürüz. İsteklerimizi sağlayacak insanları ve olayları hayatımıza çekeriz. Kendi­mizi iyi hissettiğimizde dışarıdaki dünya da iyi duyguları bize gönderir.

18. Bir insan ne kadar sevgi dolu ve iyi olursa olsun, herke­sin önceliği kendi çıkarlarıdır. Bu yüzden sınırlarını iyi belirle ve kimsenin bu sınırlarını esnetmesine izin verme!

19. Ne yaparsan yap herkesi mutlu edemeyeceğini unutma! Herkesin seni sevmesini sağlaman ne kadar imkânsızsa her­kesi mutlu etmen de o kadar imkânsızdır. Sana doğru gelen seçimleri yap ve yola devam et! Merak etme yola devam etmek isteyen seninle gelecektir, gelmek istemeyen illa ki bir bahane üretecektir!

20. Kıskandığın, eleştirdiğin, sevmediğin, dedikodusunu yaptığın kişilere enerji yüklediğin için onları daha da büyü­teceğini ve besleyeceğini unutma! Neye, kime enerji yükle­diğine dikkat et! Enerji gittiği yeri ayırt etmeden, sorgula­madan güçlendirir!









21. Hayatta kendin dışında hiç kimseyle yarışma! Diğeriyle yarışmaya başladığın andan itibaren kendinden çok diğeri­ ine enerjini, gücünü harcamaya başladığını ve asıl onu bü­yüttüğünü unutma!

22. Sana kötülük yapana kötülükle karşılık verip enerjini almasına izin verme! Onun istediği senin enerjin, ona ener­jini verme! Sana kötülük yapıldığında her zamankinden daha da iyi olmaya çalışarak ayakta kalmaya çalış! Onu ilahi adalete teslim et! Enerjinin ve gücünün sana lazım olduğu­nu unutma!

23. Sevmediğin bir insana umut vermek seviyormuş gibi bakmak veya davranmak kul hakkına girmektir. İlahi adale­tin terazisinde sana geri dönüşü çok ağırdır! Gönül işlerinde sakın kimseyle oynamaya kalkma!

24. Gerektiğinde kendine ve diğerine zarar vermeden, üzmeden, yormadan vedalaşmayı öğren! Senden gitmek is­teyene izin ver gitsin! Bitirmen gereken, sana zarar veren ilişkiyi bitiremediğinde kendi kul hakkına girdiğini hatırla!

25. Mutlu insanlar acı çekmeyenler değil, acısıyla baş edip onun­la yaşamayı öğrenenlerdir!

26. Kaybettiğini sandığın şey asıl kazanmak istediğini sana getirmek için sadece aracı olandır!

Yorumlar

Popüler Yayınlar