BEDEN DİLİ HAKKINDA HER ŞEY / SHELLY HAGEN / KİTAP ALINTILARI -4-

 



1. Bir iş görüşmesinde asla görüşmeciyle avucunuz aşağıya bakacak şekilde tokalaşmayın. Bu kendinizi çok önemsediğiniz (henüz işe alınmadığınız düşünülürse çok fazla) şeklinde değerlendirilecektir. Dominant bir harekettir. İşte bu yüzden o tokalaşma şeklini küçük kardeşinize saklayın!



2. Konuşma esnasında ellerinizi aşırı kullanmanız görüşmecinin dikkatini dağıtacaktır. Elleriyle konuşanlar genellikle (doğru ya da yanlış fark etmeksizin) duygusal insanlar olarak tanımlandığından, görüşmeciniz, ofisteki ciddi bir krizle karşı karşıya kaldığınızda o elleri ne yapacağınızı merak edebilir.


3. Hindistan, Tayland ve Tibet'te başın üstü kutsal bir alandır, hatta ruhun bir parçası sayılır ve o bölgeye sıradan bir şekilde dokunamazsınız.



4. Hindistan, Tayland ya da Tibetli çocukların başını okşamayın. (Başka bir uyarı daha: Hangi ulustan olursa olsun, yetişkinlerin de başına vurmayın.)


5. Yunanistan, başı iki yana sallamanın "Evet" ve aşağı yukarı sallamanın da "Hayır" anlamına geldiği tek ülke değil. Pakistan ve İran da dâhil olmak üzere Orta Doğu'daki pek çok ülke başla ilgili benzer kuralları uyguluyor. Dünyanın bu bölgelerine giderseniz, onaylama ve reddetme jestlerinizi doğru yönde yapıp yapmadığınızı seyahat rehberlerinden kontrol etmeyi unutmayın.



6. Tayland, Laos ve Filipinler'de "evet" onayının sözsüz hareketi başı arkaya doğru atmaktır. Hindistan ve Tayland'da insanlar dinlediklerini göstermek için başlarını yavaşça ileriye ve geriye sallar. Bu jestler ABD'de yaygın olmadığı için onları diğer beden dili ipuçlarıyla karıştırabileceğiniz gibi, baş sallama hareketini diğer ülkelerde de "evet" anlamında yorumlayabilirsiniz.



7. Batı kültüründe göz teması sadece kibarlık sayılmamakla birlikte neredeyse sahip olduğumuz tüm ilişki ve etkileşimleri çözmek için kullanılır. Aşırı ve az göz temasının anlamları birbirinden farklıdır.



8. Japonlar diğer insanlarla göz teması kurmaktan kaçınırlar. Birinin gözlerinin içine bakmak saygısızlık kabul edildiği için bakışlarını kendilerine saklarlar.



9. Batı kültürleri göz temasını kullanmayı ve değerlendirmeyi sever ama Japonya, Afrika, Karayipler ve Latin Amerika gibi ülkelerde göz teması minimum seviyede tutulur. Bakışlarınızı kendinize saklamak karşı tarafa duyulan saygının bir işaretidir.



10. Arap kültürlerinde bir normdur, saygı bu ülkelerde uzun göz temasıyla gösterilir; tıpkı göz teması kurmaktan kaçınmanın bir saygı belirtisi sayıldığı Japonya gibi.









11. Eğer Amerika'da kaşlarınızı kaldırırsınız, bu, karşınızdaki kişinin söylediklerinize inanmasını istediğinizi ya da tüm gerçekleri söylemediğinizi gösterir. Yukarı kalkık kaşlara yüzdeki bir korku ya da şaşkınlık ifadesi de eşlik edebilir. Öte yandan Asya'nın belirli bölgelerinde kaşların yukarı kalkması başın sallanma hareketinin yerini alır ve bu ülkelerde "evet" anlamına gelir.



Diğer yandan Filipinler'de bir başkasıyla kaş hareketlerinizi kullanarak anlaşmaya çalışmayın çünkü bu ülkede kaşları kaldırmak “Merhaba” demektir. Sürekli olarak kaşlarınızı indirip kaldırdığınız takdirde sadece, “Selam. Selam. Selam. Selam. Selam." demiş olursunuz.




12. Burunla ilgili kültürden kültüre değişkenlik gösteren bazı jestler vardır. Örneğin biri ABD'de burnuna dokunursa, bu bazen "Düşünüyorum.” anlamına gelebilir. Aynı jest İngiltere'de, paylaşılan bilgi her neyse gizli tutulması gerektiğini anlatır.



13. Asya'daysanız, burnunuz kaşınsa bile mendilinizi ortalarda tutmayın. Amerikalılar ne kadar toplum içinde burun silmekten hoşlanmasa da buna katlanabiliyor, oysa Asya'daki bir sosyal etkinlik sırasında burnunuzu silmek büyük bir kabalık olarak sayılıyor.


14. Meksika'daki bir restoranda kendinize masa bulmaya çalışırken, insanların size öpücük yollamaya çalıştığını görürseniz böbürlenmeyin. Öpücük sesi bu ülkede garsonun dikkatini çekmenin bir başka yoludur.



15. Eğer İtalya'ya giderseniz, parmak uçlarını birleştirip onları öpen insanlar görebilirsiniz. Öpücüğün fazla samimi bulunduğu bazı ülkelere bir gönderme mi? Hayır; bu, güzelliği ya da bir çeşit olumlu olayı takdir ettiğini göstermenin bir yoludur.



16. Japonlar tutucu bir kültüre sahiptir, yani kendilerini aşırı kol jesti kullanmadan ifade etmeyi tercih etmelerine şaşırmayacaksınız. Onlar için asıl önemli olan varmak istedikleri noktaya daha saygılı, sözlü mesajlarla ulaşmak ve sözsüz * mesajları minimumda tutmaktır. Genelde Asyalılar başkalarına duydukları saygıyı göstermek için kollarını önlerinde tutmayı tercih ederler.



17. Pek çok ülkede kollar arkada durmak ya da yürümek, kişinin sakin ve rahat biri olduğunu gösterir. Eller önde birleşik vaziyette durmak ise saygılı bir jesttir.



18. New York sokaklarında iki erkeğin el ele tutuştuğunu görürseniz onların bir çift olduğunu düşünürsünüz ama bir daha bakın, başka bir kültürden olabilirler mi? Belki de sadece arkadaşlar. Rusya, Asya ve Hindistan'da aynı cinsiyetten arkadaşlar genellikle el ele yürürler.



19. Japonlar genellikle kartvizitlerini iki elleriyle sunar, aynı şekilde kartvizitleri yine iki elleriyle kabul eder ve ona bir hediyeymiş gibi davranır.



20. Başparmağın yukarı doğru gösterilmesi Yunanistan'da "Defol git!" anlamına gelir. (Batı Afrika, Güney Amerika, İran, Rusya ve Sardinya Adası'nda da.)







21. Brezilya'da (ve Yunanistan, Türkiye, İtalya ve Rusya'da) Amerikalıların "tamam" demek için kullandıkları işaret aslında ağır bir hakaret sayılır.



22. Genel anlamda günümüzde tokalaşma tüm sınırları aşmış durumda ancak birkaç küçük değişiklikle. Kanada'da uygun bir tokalaşma ABD'dekiyle aynı ama Orta Doğu'da, dünyanın diğer pek çok yerindeki sağlam tutuşun aksine hafif bir tokalaşma daha uygun. Bu tokalaşmada, boştaki eli diğer kişinin kolunun ön kısmına koymak, samimiyeti ve iyi niyetinizi gösterecektir. Meksikalılar karşılarındaki kişinin boştaki kolunu da kavrar, öte yandan karşılaşmalarda kucaklaşmayı da severler.




23. Eğilerek nasıl selam vereceksiniz? Reverans, Asya'da selamlamanın geleneksel bir bölümüdür. Doğru bir şekilde eğilerek selamlamak için ellerinizi iki yanınızda tutun, Tayland'da ise ellerinizi dua edermiş gibi tutarak selam verin. Reveransınız ne kadar derin olursa, karşınızdaki kişiye o kadar saygı göstermiş olursunuz. Düşük sosyal tabakaya ait insanlar, üst kademelerdeki insanlara daha çok eğilerek selam verir.




24. Çin'de farklı toplumsal sınıflardan olan insanlar asla tokalaşmaz. Dolayısıyla, bir arkadaş ya da bir meslektaşla el sıkışmak tamamen uygunken, bir işçi asla patronunun elini sıkmaya çalışmaz. Fransızlar hızlı ve hafif bir biçimde tokalaşır. Almanlar biraz eğilerek güçlü el sıkışır. Eğilerek selam vermekten söz açılmışken; Japonlar (sadece eğilmenin aksine) el sıkışırlar ancak bunu kolları her iki yana açılmış şekilde yaparlar. Bu reverans da tokalaşmanın bir parçasıdır.



25. İlişkiler yakınlaştıkça, karşınızdaki insanlarla aranızda daha az kişisel alana ihtiyaç duyarsınız.



26. Amerikalılar yaşamın hem kişisel hem de profesyonel tüm alanlarında yakın ilişkiler kurmaya meyilli olduklarından, iki meslektaşın iş konuşurken birbirine çok yakın durduğunu görmek olağan dışı sayılmaz. Meksika ve Orta Doğulular da konu ister iş ister keyif olsun birbirlerine oldukça yakın durur ancak dünyanın geri kalılar lan ülkelerinde durum biraz farklıdır.



Asyalılar ve pek çok Afrikalı, ilişkileri ne olursa olsun, birbirlerine Amerikalılardan daha çok alan tanır ve bu, yaklaşık bir metredir. Bir başkasının kişisel alanına girmek korkutucu ya da saldırgan görünebileceğinden bu, önemli bir bilgidir.





27. Bazı kültürlerde (özellikle Orta Doğu ve Asya’nın bazı bölgelerinde) ayak tabanı pis kabul edilir. Ayak tabanınızı birine göstermek ise diğer kişinin, ayakkabınızdaki pislikten bile daha aşağı olduğu anlamına gelecektir.



28. Birinci ders, özellikle de turistik şehirlerde çevrenizdeki insanların farkında olmak. Öyle olmasa bile ne yaptığınızı, nereye gittiğinizi biliyormuş gibi görünün. Kendinize güvendiğinizi anlatan beden dilini kullanın.

 

29. Sokak hırsızlarının kullanmayı sevdiği diğer numara dikkatleri dağıtmaktır ve bu genellikle birlikte çalışan iki veya daha fazla yankesiciyi gerektirir. Akıllı telefonunuzu kullanarak yol tariflerini takip ederek caddeden aşağıya doğru yürüyorsunuz (Başka bir deyişle, tam bir turist gibi göründüğünüzün farkında değilsiniz.) ve ansızın, kaldırımın ortasında ayakkabısını bağlamaya çalışan bir kadına çarpıyorsunuz. İşte suç ortağı. Tökezliyorsunuz. Bu şaşkınlık içinde oradan geçmekte olan biri ayağa kalkmanıza yardım ediyor. Ve işte... Oldu bitti. Cüzdanınız? Çoktan gitti.


30. İster doğru ister yanlış olsun, giyim şekliniz kim olduğunuz ve ne ispatlamaya çalıştığınızın bir yansımasıdır.






31. Kumaşların da kendilerine has bir dili vardır. Örneğin kaşmir ve pamuklu; yumuşak ve davetkârdır. Kullanıcının yumuşak bir ruhu olduğu izlenimini verir. Deri ya da kadife gibi "sert" materyaller başkalarıyla aranıza mesafe koyar.



32. Mücevher, kemer, el çantası ve eşarp gibi aksesuarlar da kişiliğiniz hakkında pek çok şey anlatır. Süslü eşyalarla kendilerini örten insanlar kendinden emin ve dışa dönük kişiler olarak algılanır.




33. Peki şık takım elbiselerin bu kadar ilgi çekici olmasının nedeni ne? Bu nedenlerden bazıları şunlardır:



- Özel dikim takım elbiseler omuzların pozisyonunu vurgular. Onları geniş ve güçlü gösterir.

- Ceket, düğmeler arasında herhangi bir buruşukluk olmaksızın kapanır. Kollar tam bileklerde son bulur.

- Pantolonlar ya da etekler ne çok uzun ne de çok kısadır, arkada herhangi bir çekme olmaz. (Bu sizin ayrıntılara verdiğiniz önemi gösterir.)

- Şık ısmarlama takımlar asla sentetik olmaz. (Plastik bazlı materyaller ucuz görünecek ve potansiyel hâkimiyetinizi azaltacaktır.)




34. 
Kişiliğinizi başkalarına sergileme esnasında ayakkabılar da büyük bir rol oynar. Pahalı, cilalı ayakkabılar giyen kadınlar ve erkekler bir biçimde sindiricidir. Spor ayakkabı giyenler daha samimi görünür. Rahat ayakkabılar sizi eğlenceli biri gibi gösterir. Sözsüz işaretleriniz bu algılarla karşılaştırılacaktır.



35. Giysilerinizin yaşamınızın dönemleriyle, etrafınızdaki olaylarla ve yansıtmaya çalıştığınız kişilikle birlikte değişmesi gerekir.




36. Yakın zamanda UCLA, Wisconsin Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma, âdet döngüsünün sonuna yaklaşan kadınların genellikle erkeklerin ilgisini çekmek için giyindiklerini ortaya çıkardı. Elbette tüm kadınlar düşük kesimli bluzları ve diz üstü etekleri tercih etmiyor. Bazıları karşı cinse daha görülebilir hâle gelmek için ışıldayan aksesuarlar (büyük küpeler ya da suni elmaslı kemerler gibi) takmayı tercih ediyor.




37. Güzel kadınların sevgililerine kötü davrandıkları hâlde neden terk edilmediklerini hiç merak ettiniz mi? Araştırmalar erkeklerin son derece çekici kadınları, kişiliklerini göz önünde bulundurmaksızın daha "uyumlu" bulduğunu göstermiştir. Öte yandan, kadınlar için potansiyel bir eşin değerlendirilmesi sırasında fiziksel çekicilik kişilikten sonra geliyor.




38. Araştırmalar uzun insanların iş ortamlarında kısa meslektaşlarına göre daha fazla saygı gördüklerini göstermiştir. Yine de bu bir sebep ve sonuç ilişkisi olabilir. Örneğin uzun bir adama duyulan saygı; onun kendine güvenmesi ve daha çok para kazanmak için riskler almaya cesaretli olmasıyla sonuçlanabilir.



39. Aşırı kilolu/obez insanlar sosyal ortamlarda daha çok görmezden gelinir, göz teması kurmak ve samimi jestler yapmak/ almak onlar için daha imkânsızdır.

- Aşırı kilolu/obez insanlar akılsız ve tembel olarak görüldüklerinden, sözsüz jestleri genellikle bu filtreden geçer.

- Aşırı kilolu/obez insanlar günlük yaşamlarında hakaretlere ve ilgisizliğe maruz kaldıklarından, göz temasından kaçınmak ve kambur durmak gibi güvensizliği işaret eden sözsüz ipuçları sergileyebilirler.





40. Yalanı profesyonellik seviyesine taşımamışlar için göz teması biraz alengirli bir iş olabilir. Bu tip insanların çoğu genellikle, kusurlu olduklarını bilmelerine karşın sizin suçu ispatlayamayacağınızın da farkındadır. Gözlerinizin içine konsantrasyonunuzu kıracak kadar uzun bakarlar ve sizi masumiyetlerine inandırmaya çalışırlar. Bu, onların durumu tersine çevirme ve "Benden nasıl şüphe edersin?" deme yöntemleridir. Kendinden utanç duyan bir yalancı ise tam tersini yapacaktır; size bir ya da iki saniyeden uzun bakamaz.

Yorumlar

Popüler Yayınlar