AŞKIN İSTİLASI YOL / METİN HARA -2
1. Soyut olanın, somut olana etki ettiği tartışılmaz bir gerçektir.
Soyut düşünce, saniyesinde somut kimyasal ajanlar olarak bedenini
istila eder!
2. Birçok insan evrensel sistem, ruhani deneyim, düşünce gücü,
iyileşme gibi kavramlarla ilgili sadece inanç duyarlar ya da
duymazlar. Çünkü deneyimlenmemiş her şey
insan için “inanç”tır...
3. İnsanların düşünce gücüyle ilgili yaşadıkları en büyük problem
“öğrenilmiş güçsüzlük”tür!
4. Yorgunluk
geçicidir. Güçsüzlük kalıcı...
5. Düşünce gücü aslında büyüdükçe unuttuğumuz, lakin
çocukluğumuzdan beri var olan ve aktif olarak kullandığımız bir
şeydir...
6. Çocukların yürümeyi öğrenirken ortalama 2 bin ila 4 bin kez
düştüğünü ve buna rağmen yeniden ayağa kalkarak yürümeyi
başardıklarını biliyor muydun?
7. Eğer bir şeyi yapabileceğine ya da yapamayacağına inanıyorsan
eminim her ikisinde de haklısındır, çünkü bu iki durumda da
sınırlarını belirleyen ve sonucu öngören
sadece sensindir.
8. Zihninin
sınırlarını aşabildiğin kadar özgürsün!
9. Algın,
yaşantını bütünüyle belirler.
10. Gerçeği hayalin hamuruyla yoğurursun. Hayal hamuru
sertleştiğinde, “gerçek” oluşur.
11. Düşündüğün her şey bir yanılsamayken, hissettiğin her şey
hakikattir...
12. Hakikatin düşlerin görünen hali olduğunu idrak ettiğin anda
hakikati şekillendirmeye
başlarsın...
13. Her ne yaşıyor ya da hissediyorsan, bunun sana özel olduğunu
bil ve hiçbir zaman hiçbir konuda maddi-manevi varlıklarını
başkalarınınkiyle karşılaştırma. Şunu unutma ki, evrendeki
farklılıklar ve başkalıklar sonsuz ahenge hizmet etse de, zihninin
kıyaslayarak algıladığı fark, sadece başkalarına karşı üstünlük
kurmaya ya da aşağılanma hissetmeye neden olur.
14. Dışarıda olan bitene kendini bağlı hissettiğin her konuda kıyas
içindesindir ve dolayısıyla senden fazla kazananı daha değerli,
senden şişman olanı daha çirkin, senden mutlu olanı daha yalancı
görürsün.
15. Farkları yargılama, sorgulama ve kıyaslama... Sadece bütün
başkalıkların farkında ol,
onları bil, gör ve kabul et!
16. Dışarıdakinin ne yaptığına, nasıl yaşadığına ve ne kadar
kazandığına göre kendini sorgularsan içindeki varoluşa ve
yeteneklerine haksızlık edersin.
17. Dış
dünyadaki “normal”i toplumun geneli belirler!
18. Evrende
normal, anormal, doğru, yanlış, simetrik, ideal yoktur.
19. Kendi
hislerini başkalarının tecrübelerine bağlı kılma.
20. Öfke, korku ve nefretle dolu insanların yetenekleri ve içsel
güçleri sadece cehennem
yaratır!
21. Bugüne kadar sadece tek bir tapınak inşa edildi: EVREN!
Gerisini hep biz insanlar inşa ettik! Her ırk, her dil ve her din;
aşkın kalesidir fakat AŞK’ın ırkı, dili, dini olmaz. Varoluşu
anlamak istiyorsan, ayrımcılık yapmadan bütüne âşık olabilmelisin.
22. Günümüzde binlerce kişisel gelişim kurslarına, eğitim
seminerlerine, dünyaca ünlü ustalara ve milyonlarca kitaba rağmen
insanların arzuladıkları değişimi yaratamamalarının nedeni
“AŞK”tan muaf kalmalarıdır.
23. Kap olup aşkı hapsedeceğine; hiç olup onu özgür bırakmayı
öğrenmelisin. Allah’la
buluşmak ancak hiçlikte mümkündür...
24. Anaerkil bir kültür olan Musevilikte “mikve” adını alan
topraklama uygulamasında, gelin adayı çırılçıplak halde abdest
havuzuna bütün vücudu ve başıyla birlikte sokulup arındırılır ve
havuzdan çıktıktan sonra da genç kadının başında ekmek kırılır
. Evin ve sosyal hayatın gidişatını organize eden kadın enerjisinin
önemine dikkat çeken bu ritüelle, gelin adayının baba evinde
yaşadığı travmalardan arınması ve yeni kuracağı ailesine genç kızlık
döneminde yaşadığı hiçbir olumsuzluğu taşımaması hedeflenir.
İnanca göre kadın evin reisidir ve yeni kuracağı yuvasını da
sevgisiyle, enerjisiyle yönetip eğitecek olan esas güçtür. Musevi
kültürü, kadının enerjisinin eve hâkim ve aile hayatının yönetici
gücü olduğunun bilincindedir. Musevi dininde anne Musevi’yse
doğan çocuk da Musevi sayılırken babanın hangi dinden olduğu
önemini tamamen yitirtir. Üstelik Musevi bir babaya rağmen anne
başka bir dindense çocuğun
Musevi sayılması imkânsızdır.
25. Sen uyurken, fastfood zincirleri insanların bu hakikati üzerinde
milyonlarca deneyler yapıp durdular. Bu yüzden Pizza Hut,
McDonald’s, Burger King, KFC, Coca-Cola gibi büyük gıda
zincirlerinin kırmızı logolu olmaları küçük bir tesadüf sayılmaz. Bu
aslında son derece profesyonel bir bilinçaltı manipülasyondur! Bu
firmaların kullandıkları canlı kırmızılarla bilinçaltına ulaştırdıkları
mesaj senin yemek yediğin vakit topraklanacağın
bilgisidir.
26. Doğa insanları, köylüler, çiftçiler ya da işi toprakla ilgili olanlar,
bu tür yapay ve sağlıksız gıda topraklanmalarına ihtiyaç duymazlar
çünkü zaten ayaklarını toprağa bastıkları an topraklanmaya da
başlarlar. Dolayısıyla bu insanların köylerine ya da semtlerine bir
fastfood restoran açılsa dahi içgüdüsel olarak ekstra bir topraklanma
ihtiyacı hissetmeyeceklerinden fastfood restoranlara rağbet
göstermezler. Bu yüzden köylerde, kasabalarda ya da çitliklerde
fastfood restoranları görmen zordur.
27. Et çok ağır bir topraklayıcı sayılır ve görevini gayet iyi yapar.
Aslında genel olarak hayvansal gıdalar hızlı topraklama sağlarlar
fakat birçok enerjinin yükselmesi imkânını da ortadan kaldırırlar.
Günde üç öğün et yiyen insanların meditatif açıdan etkili çalışmalar
yapması daha zordur. Tıpkı yapay gıdalar tüketenler gibi. Yüksek
meditasyonların yapıldığı kamplarda fazla hayvansal gıda
tüketilmesine izin verilmemesinin sebebi de
budur.
28. Etle alınan korku hormonu, insanı daha saldırgan
yapmaktadır.
29. Vegan (et ve et ürünlerinin yanı sıra hiçbir hayvansal gıda
tüketmeyen) beslenme düzeniyle yaşayan Nobel ödüllü Doktor
Umberto Veronesi’nin yaptığı tıbbi araştırmalar, kanserin yüzde yüz
hayvansal gıdalardan kaynaklandığını ortaya
koymaktadır.
30. Yapılan son araştırmalar yazık ki içtiğimiz sütlerin de gayet
zararlı olduğunu kanıtladı. İnek sütünün kemik yoğunluğunu
artırdığı söylense de, aslında bunun tamamen yalan olduğu, bedeni
asidik yaptığından dolayı kemik yıkım hızını artırdığı gerçeği de
ortaya çıktı.
Yorumlar
Yorum Gönder