İnsanları Okumak / Jo-Ellan Dimtirius / KİTAP ALINTILARI -2-

 






1. İnsanlar genellikle şakayı gerçek duygularını gizlemek için kullanır; eğer ciddi bir sorunu dile getirme cesaretini bulamazlarsa, şakaya dayalı ancak belirli bir noktaya işaret eden bir yaklaşım sergiler. Özeleştiride olduğu gibi, şaka kimi zaman bir savunma aracı olarak da kullanılabilir. Uzun boyuyla ilgili şaka yapan bir kadın, bu konuyu bir başkasının dile getirmesine karşı gardını alıyor ya da bu konuda rahatsızlık duymadığı işaretini veriyor olabilir.

 

2. Şaka, konuşmanın yönünü değiştiriyor mu? Eğer öyleyse, bu konuşmacının kontrolü ele almak ya da dikkati çekmek için tercih ettiği bir yöntem olabilir. Belki de kişi, sizi uzak durmak istediği bir konudan başka bir yöne çekmektedir.

 

3. Bir şakanın doğasını (sözgelimi, kaba ya da sıcak) değerlendirirken ve diyalog üzerindeki etkisini ölçerken, genellikle bu şakanın ardındaki nedenleri anlayabilirsiniz.

 

4. İnsanlar iğnelemeyi neredeyse her zaman güçlü hissedilen bir düşünceyi, inancı ya da duyguyu doğrudan açıklamak istemediği durumlarda kullanır.

 

5. Doğrudan iletişim yerine iğneli sözlere başvuran kişiler, ne kadar güvenli görünürse görünsün, genellikle özgüvenden yoksundur. Güvenli insanlar, duygularını genellikle doğrudan ifade eder. İğnelemeye başvuran kişiler, genellikle yönlendiricidir; konuya doğrudan yaklaşmak yerine çevresinden dolaşarak istediği etkiyi yaratmaya çalışır.

 

6. Birkaç istisna dışında, iğneleme bir başkasıyla alay edilmesini sağlamanın insafsız ve duyarsız bir yoludur.

 

7. Övünme. Yersiz övünmeler, yalnızca açık bir kibri değil, samimiyetsiz bir çizgiyi de yansıtır.

 

8. Gönüllü bilgi verme. Kişinin kendisini özellikle önemli ölçüde açığa vurması ve bunu tekrarlaması; ilişki kurma, etkileme, ikna etme, övünme, deneme ya da aldatma yönündeki çabasıdır.

 

9. Akıllı ve başkalarına önem veren insanlar, sorumluluğu üstlenir.

 

10. Hayat, yalnızca karşınızdaki kişi ile birebir yaptığınız görüşmeler dizisi değildir.

 





11. Karakter, sonuçta kişinin yaptıkları ile ortaya konulur; söyledikleriyle değil.

 

12. Çalışanlarına karşı nazik, saygılı ve arkadaşça davranan yöneticilerin özgüvenli, şefkatli, cömert ve cana yakın olması ve diğer insanların onu nasıl algıladığına önem vermesi büyük bir olasılıktır. Çalışanlarına karşı köle gibi davranan yöneticiler genellikle güvensiz, despot, duyarsız ve şefkatsizdir.

 

13. Kişinin “günlük insanlara " karşı nasıl davrandığını gözlemlemek, o kişinin ilişkinizin çiçeği solduğunda size nasıl davranacağı konusunda çarpıcı bir fikir verecektir.

 

14. Kişinin geçmişi onun davranışlarını öngörmek için kilit bir etkendir.

 

15. Verdiği sözleri çoğunlukla tutmayan ancak görünürde bundan sağlayacağı hiçbir kazanç bulunmayan bir kişi, yalnızca hayır demekte zorlanan ve başkalarını memnun etmeye çalışan birisidir. Bunu fark ettiğinizde, kişinin verdiği sözü tutmasını beklemeyin; ancak onu çok katı bir biçimde yargılamayın.

 

16. Kişinin söz verdikten sonra onu tutmamasının ardında bencilce bir neden bulursanız -ve bu çok sık gerçekleşiyorsa- dikkatli olun. Bu tür bilinçli bir yanıltıcı davranış benmerkezci, duyarsız ve dürüstlükten uzak bir karaktere işaret eder.

 

17. İyi şeyler hakkında vaaz vermesi, kişiyi iyi yapmaz; sıkı çalışma hakkında vaaz vermesi, kişiyi çalışkan yapmaz; şefkat hakkında vaaz vermesi, kişiyi nazik yapmaz. Bütün bunları yapan, onun davranışlarıdır.

 

18. Kişinin karakterini değerlendirirken ve davranışını öngörmeye çalışırken, sözlerine değil eylemlerine odaklanın.

 

19. Birisi sizin için yaptığı bir şeyden fayda sağlamaya çalıştığında, size şu mesajı göndermektedir: “Senin için iyi bir şey yaptım. Bunun farkına varılması gerekir. Minnettar olmalısın ve karşılığında benim için iyi bir şey yapmalısın.” Bu, kement takmanın bir yoludur.

 

20. Bir kusur düzeyinde tutumlu davranan insanların çoğu, bir zamanlar yoksulluk çekmiştir.

 




21. Davranışlarımız, kötü olanları ile birlikte, genellikle bir seçim meselesidir.

 

22. Kendi hatalarının ya da yanlış yargılarının sorumluluğunu üstlenemeyen ve kabul edilemez mazeretlerin arkasına sığınan birisi, ne kendisine ne de size karşı dürüst davranabilir.

 

23. Kişinin gerçek karakterinin niteliği, çoğunlukla öne sürdüğü mazeretlerle yakından ilgilidir.

 

24. “Başkaları, onlara yapmanızı bekledikleri ya da istedikleri şeyi size yapar. ”

 

25. Unutmayın, karakteri nihai olarak ortaya koyan şey kişinin ne yaptığıdır: Kişinin nasıl davrandığı, onun gerçek değerlerini yansıtır. Davranışları ile çelişkili olan sözleri, yalnızca sizin neye inanmanızı istediği ya da sahip olmayı dilediği değerleri anlatır.

 

26. Ancak neye bakması gerektiğini bilen insanlar için çevreniz sizin kişiliğiniz, değerleriniz ve hayat tarzınızla ilgili zengin bir bilgi kaynağıdır.

 

27. Çalışma arkadaşlarınızın çalıştığı yerleri nasıl okuyacağınızı bilmek, iş ilişkilerinizi geliştirmenize kesinlikle yardımcı olacaktır. Çevreyle ilgili ipuçlarından yola çıkarak, kimin sizinkine benzer beğenileri ve değerleri olduğunu öğrenebilir, hangi çalışma arkadaşlarınızın muhtemelen daha düzenli ve güvenilir olabileceğini belirleyebilir ve belki de kimin kendini işe verdiğini kimin yalnızca oyalandığını anlayabilirsiniz.

 

28. İnsanlarla ilk tanışmalarımızın çoğu - eczacınız, tamirciniz, çocuğunuzun okulunun müdürü - onların iş yerinde gerçekleşir.

29. Fotoğraflardaki insanlar ya da yerler, fotoğrafların sayısı, çerçevelerin tipi (pahalı ya da ucuz, el yapımı ya da siyah lake) ve fotoğrafın tipi (enstantane fotoğraf, amatör fotoğraf, profesyonel portre ya da sanat fotoğrafı) çok şey anlatır.

 

30. Birisinin iş yerindeki okuma materyalinin çeşitliliği, kişinin kitap zevkinden daha fazlasını yansıtabilir. Kişinin işe karşı yaklaşımını da açığa vurabilir. Masanın üzerindeki bir yığın romantik roman ya da anne baba dergisi, o kişinin ilgisinin başka bir yerde olduğunu gösterebilir.

 







31. Sanat nesneleri:  Birisinin iş yerindeki sanat eserleri - resimler, posterler hatta küçük heykeller - tıpkı evinde olduğu gibi, kişinin zevkini ve genellikle mizacını, hobilerini ve ilgi alanlarını açığa vurur; bunların tümü ise onun kişiliğini yansıtır.

 

32. Birisinin masası, kişiliğinin küçük bir resmi olabilir. Dağınık, düzensiz bir masa genellikle dağınık ve düzensiz bir insana işaret eder; bunun aksini gösteren standart güvencelere asla kulak asmayın. Kişinin evi ve arabası da muhtemelen aynı şekildedir.

 

33. Ofisine gelen ziyaretçilerini pahalı kalemler ve kristal kağıt tutucularla etkilemeye çalışan birisi, bunu muhtemelen hayatının her alanında yapma ihtiyacını duyacaktır.

 

34. Bitkiler ve çiçekler:  İş yerinde bitki ve çiçek bakımı zahmetini üstlenen birisi, çevresindeki güzelliğe ve doğaya önem vermektedir. Bu kişi, biraz sanatçı bir doğaya ve sağlık bilincine de sahip olmak istemektedir. Bunun yanında, çiçekler ve yeşillikler, davetkardır, bu nedenle konuksever ve şefkatli bir doğanın işaretidir.

 

35. Gerek işte gerekse evde önemli olan, engelleri kaldıran herhangi bir düzenin olup olmadığıdır.

 

36. Genellikle, kişinin dış dünyadaki ve evindeki kişiliklerini karşılaştırarak onun ne kadar dolu olduğunu, kendini güvende hissedip hissetmediğini, zamanının çoğunu nasıl geçirdiğini ve genel olarak onun için nelerin önemli olduğunu öğrenebilirsiniz.

 

37. Eğer birisinin evi onun dış dünyadaki kişiliğiyle bütünüyle uyumlu ise, o insanın kim ve nerede olduğu konusunda son derece rahat olduğunu düşünebilirsiniz.

38. Eğer birisinin evi onun dış dünyada sunduğu tarzdan dramatik ölçüde farklıysa, kırmızı bir bayrağın kalkması gerekir. Sormanız gereken ilk soru, “Hangisi daha doğru bir sunum?” olmalıdır.

 

39. Ancak, bir insanın giyim tarzı ile yaşadığı ev arasındaki farklılıklar genellikle onun parasını nereye harcamayı seçtiği konusunda işaretler vermektedir. Birisi çok şık bir biçimde giyiniyor ancak zenginlik tuzağının olduğu mütevazı bir dairede yaşıyorsa, bu daire muhtemelen onun gerçek mali durumunu yansıtırken kıyafetleri kim olmak istediğini yansıtmaktadır. Aradaki fark ne kadar büyükse, mali açıdan başarılı görünme isteği o kadar yoğundur. Rahatlıktan çok dış görünüme vurgu yapılmış olması, o kişinin hırslı, azimli ve öngörülü olduğu, uzun vadeli bir hedefe ulaşmak için zevklerini ertelediğini gösterir.

 

40. Madalyonun diğer yüzünde, gelirinin çoğunu evi için harcayan ve gardırobu ile dış görünümü için pek bir şey ayırmayan birisi, muhtemelen kendisiyle barışıktır ve başkalarının onu nasıl algıladığı konusuyla daha az ilgilidir. Bu kişi, muhtemelen, kariyerden çok aileye ve arkadaşlarına yönelmiştir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar