İnsanları Okumak / Jo-Ellan Dimtirius / KİTAP ALINTILARI
1. Kısa duraklamalar öfkeyi, hayal kırıklığını ya da iğrenmeyi yansıtabilir. Üzgün olan bir insan çoğunlukla yanıt verme1. Kısa duraklamalar öfkeyi, hayal kırıklığını ya da iğrenmeyi yansıtabilir. Üzgün olan bir insan çoğunlukla yanıt vermeden önce duygularını yeniden kontrol edebilmek için duraklar. Eğer bu gerçekleşiyorsa, diş sıkma, yüz buruşturma, ya da başın iki yana sallanmasının eşlik ettiği küçük bir öfkeli bakış görebilirsiniz.
2. Eğer kişi
hayal kırıklığına uğradıysa, derin nefes alarak, omuzlarını silkerek, başını
çevirerek ya da benzer işaretler sergileyerek bunu gösterecektir.
3. Eğer kişinin savunmaya geçmeye başladığını
görürseniz ve konuşmanın sürmesini diliyorsanız, duyduğu endişeyi hemen
dağıtmaya çalışın.
4. Etik olmayan ya da suç teşkil eden bir davranışla
suçlanan insanlar, genellikle ilk savunma hattı olarak dini inançlarının
arkasına sığınır.
5. İnsana özgü diğer bir savunma davranışı,
kendisine saldıranı pohpohlayarak duygusal anlamda bertaraf etmektir.
6. Savunmaya geçmenin en yaygın nedenlerinden biri
utanç, öfke, suçluluk ya da bir yalanının yakalanmasıdır.
7. Kişinin kendini açığa vurması, karşısındaki
kişiyi rahatlatır, açılması için cesaretlendirir ve size güvenmeye yönlendirir.
8. Kişi bilgi verme konusunda gönüllü davrandığında,
dikkatlice dinleyin. Size söyleyeceği şey, onun için önemlidir ve sizin için de
önemli olmalıdır.
9. İnsanlar genellikle duymak istediğinizi
düşündükleri ya da sizi neyin etkileyeceğine inandıkları şeyi size söyleyerek
bir bağ kurmak için gönüllü bilgi verirler.
10. İnsanlar,
açığa vurmak istemedikleri şeyi örtecek biçimde de gönüllü bilgi verebilirler.
11. Kişinin inançlarına ya da alışkanlıklarına dair
gönüllü verdiği kişisel bilgi, genellikle eksik ya da abartılıdır. Bu kendini
açığa vurma ifadeleri, dikkatle izlemeniz gereken alanları işaret eden parlak
neon oklar gibidir.
12. İnsanlar genellikle başarılan ile ilgili gönüllü
bilgi verir. Bunu yapmalarının nedeni genellikle kendilerini biraz güvensiz
hissetmeleri, övülme ihtiyaçları ya da onlar için taşıdığınız görüşleri
etkileme umududur.
13. İnsanların gönüllü bilgi vermelerinin diğer bir
nedeni, hassas bir konuya vereceğiniz tepkiyi ölçmektir. Gönüllü olarak bilgi
verdikleri konu bir sorun olacaksa, enerjilerini ilişki için harcamak
istemezler.
14. Beklendiği halde yalanlayamamak ya da
açıklayamamak. Eğer sizi duyduğunuzdan eminseniz, sessizliği genellikle kuşkularınızın
yerinde olduğu anlamına gelir.
15. Kısa yanıtlar. Normal sınırlarda bir detay
vermekten sürekli kaçınılması, beni "neden?" sorusunu sormaya iter.
16. Uzun yanıtlar. Genellikle, konuşmanın yönünü
değiştirerek ve dikkati dağıtarak gerçeği gizlemek için kullanılır.
17. Soruya soruyla yanıt vermek. Soruya yanıt vermek
için daha fazla bilgiye gerçekten ihtiyaç olmadığı sürece, bu tekniği kullanan
kişi genellikle vereceği yanıtı ayarlamak için bilgi sondajı yapıyordur.
18. Anlamlı duraklamalar. Bir şey, kişiyi konuşmanın
rayından çıkarmıştır. Bu, genellikle söylediğiniz son şeydir.
19. Söz kesmeler. Bunun nedeni konuşmayı kontrol
etmek, dikkat çekmek ya da yalnızca hissedilen heyecan ve coşku olabilir.
20. Daldan dala atlamak. Genellikle heyecanın ya da dikkat eksikliğinin neden olduğu bir alışkanlıktır.
21. Konuyu değiştirmek. Kişinin konudan bütünüyle
uzaklaştığına mı yoksa konuya farklı bir açıdan yaklaştığına mı dikkat edin.
22. Konuşma dili, kişinin kırsal ya da kentsel bir
çevrede büyüdüğünü açığa vurabilir, taşıdığı kültürel etkilere ve sosyoekonomik
geçmişine ışık tutabilir.
23. Kırsal bir çevreye ait konuşma dili, renkli
mecazlar ile doludur. Eğer ülkenin farklı bir kısmında büyüdüyseniz, bu
mecazların anlamlarını ilk anda anlayamayabilirsiniz.
24. Kötü gramer de, argonun bir biçimdir; kişiye
dair çok şeyi açığa vurabilir. Ancak kişinin gramerinin kötü olmasının onun
akıllı olmadığı anlamına geldiğini asla düşünmeyin. Kötü gramer, genellikle
kişinin sosyoekonomik geçmişi ve eğitimini yansıtır.
25. Kişinin unvanları kullanma biçimi, onun coğrafi
geçmişini, hayat tecrübesini ve nasıl yetiştirildiğini gösterebilir.
26. Küfür, düşük bir sosyoekonomik geçmişten gelen
ya da küfür eden diğer insanlarla birlikte çalışan ya da yaşayan daha az
eğitimli insanlar tarafından daha sık kullanılır.
27. Konuşulan dil, çevreden çok etkilenir; çünkü
hepimiz, zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz grubun davranışlarına uyma eğilimini
taşırız.
28. Eğer kişi, özellikle uygunsuz ortamlarda sürekli
küfür ediyorsa, bu onun sosyal anlamda yeteneksiz, başkalarının tepkilerine
karşı duyarsız ya da kolay heyecana kapılabilir olduğunu göstermektedir.
29. Güvenli, kendinden emin ve hayatlarında
bulundukları konumdan memnun insanlar, konuşmanın yönünü kendilerine ve
başarılarına çevirmeye ihtiyaç duymaz.
30. Büyük ölçüde abartılan ya da bütünüyle gerçek
dışı olan iddialar, kişiye çok farklı bir göz ile bakılmasına yol açar. Gerçek
dışı başarılardan söz eden kişi, dürüstlük konusundaki apaçık eksikliği
yanında, hayatına dair derin bir mutsuzluğu ve tatminsizliği de açığa vurur .
Bu davranış, gereksiz yere övünen ancak sözleri gerçek olan kişiye göre çok
daha fazla bir yetersizlik duygusuna işaret eder.
31. Tecrübelerime göre, kendilerini ağır biçimde
eleştirenler, kendine güvensiz ve (açıkça) özsaygısı yetersiz olan kişilerdir.
Bu insanların davranışlarının ardındaki neden, genellikle karmaşıktır. Sizin
ona katılmamanızı dileyebilirler ya da sizin cesaretlendirmenizi, desteğinizi,
yardımınızı ya da sempatinizi beklerler.
32. Karşınızdaki kişinin aynı konuyu defalarca
anlatmasının nedeni bunama gibi zihinsel bir sorun olmadığı sürece, bu tür
tekrarlar genellikle şu iki şeyden biri anlamına gelebilir: Kişi rahatsız edici
bir sessizliğe katlanmak yerine konuşmadaki boşluğu heyecanla doldurmak istiyordur
ya da aklında bir şey olduğu ve bunu size bildirmek istediği konusunda yüksek
sesli, açık bir mesaj veriyordur.
33. Belirli bir konudan sürekli bahseden birisiyle
karşılaştığınızda, bunun nedenini bulmaya çalışın. Endişe duymasına neden olan,
mutluluk ya da tatmin sağlayan ya da komik duruma düşüren şey ne? Bu her ne
ise, kişinin zihninde o kadar büyük bir yer edinmiştir ki başka hiçbir şeye yer
bırakmamaktadır. Eğer görmezden gelirseniz, genellikle o şeyden
kurtulamazsınız. Konu sizin için ne kadar önemsiz olursa olsun, karşınızdaki
kişi onu size iletmek için bağırmaktadır ve siz konuyu fark edene kadar
karşınızdaki kişinin başka herhangi bir şeye bütünüyle odaklanabileceğini
beklemeyin.
34. Dedikodu güvensizliğin, mutsuzluğun, kötü
niyetin ve yönlendirmenin aracıdır.
35. Ne kadar farklı bir paketle sunulursa sunulsun,
dedikodunun kendine özgü birkaç özelliği vardır. İlki, dedikodu neredeyse her
zaman olumsuzdur. Kişi olumlu bir ifadeyle başlasa bile, konuşma kısa süre
sonra bir eleştiri getirecektir. İkincisi, dedikodu yapan bir kişi genellikle
sizi kendisi gibi düşünmek ya da dedikodunun kurbanı hakkında- ki düşüncenizi
değiştirmek için ikna etmeye çalışır. Son olarak, dedikodu yapılmasını
kışkırtan kişi genellikle bir başkasını alçaltarak kendi egosunu şişirmeye
çalışmaktadır.
36. Nesnel,
lekesiz bilgi edinmek için açık uçlu sorular en iyi başvuru kaynağınız
olacaktır.
37. Açık uçlu soruların bazı zorlukları vardır. Bir
tanesi, bu soruların çok geniş kapsamlı olması nedeniyle yanıtın konudan
uzaklaşması ve ihtiyaç duyduğunuz bilgiye asla ulaşamamanızdır. Diğeri ise,
açık uçlu sorulara yanıt vermenin uzun zaman almasıdır.
38. Çok kesin bilgiye ihtiyacınız olsa bile, birkaç
açık uçlu soru ile başlamak ve ardından daha fazla odaklanarak devam etmek iyi
bir stratejidir.
39. İnsanlar, adil olmadıklarını düşündükleri
kuralları uygulamaktan hoşlanmaz.
40. Dedikodunun arkasındaki nedenleri anlamının en
iyi yolu, hedefi ve içeriği göz önüne almaktır. Eğer hedef sosyal ya da işle
ilgili bir rakipse, kıskançlık ve gücenme sık karşılaşılan nedenlerdendir. Eğer
konu her iki tarafın da tanıdığı biriyse, dedikodunun amacı o kişi hakkında ne
hissettiğinizi öğrenmek ya da ona karşı olumsuz duygular beslemenize neden
olmaya çalışmak olabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder