Halüsinasyon / Alein Kentigerna / KİTAP ALINTILARI




1. Dünyada işlenen birinci dereceden cinayetlerin yüzde doksan sekizi kurbanın iletişim halinde olduğu birisi tarafından işleniyordu. Geriye kalan yüzde ikisi ise deliler ve seri katiller tarafından. Kimilerine göre Amerika Birleşik Devletleri'nin dünyaya kazandırdığı yeni bir suçlu kavramıydı seri katiller. Psikopatların en tehlikesi! İstatistiklere göre Amerika'da her yıl otuzdan fazla seri katil cinayeti işleniyordu ve dünyadaki seri katillerin yüzde yetmişi Amerika'da yaşıyordu.


2. Profil çıkartma yoğun dikkat, çok iyi bir gözlem ve üstün muhakeme etme becerileri gerektiren zor bir işti. Psikoloji eğitimi almış olmanın yanında, tahmin yürütme ve katilin psikolojisini anlayabilecek güçlü bir empati yeteneğine sahip olmak gerekiyordu.


3. Bazen imza ve modus operandi, yani katilin cinayet işleme yöntemi, özellikle seri katil konusunda uzmanlaşmamış polisler tarafından çok karıştırılırdı. İmzası ise kendini ifade şekliydi. Yani olay yerinde bıraktığı iz onun imzasıydı. Bir katilin modus operandisi, zamanla değişebilirken, imzasının özü asla değişmezdi.


4. Profesyonel Sorumluluk Birimi, FBI çalışanları içindeki ahlaki çöküş ve mevkii yanlış kullanma gibi durumları araştırırdı. Yetkililere danışmanlık yapar, çalışanların disiplin ve hareketlerini denetlerdi.


5. Bir seri katil kurbanını asla cinayet mahallinde bırakmazdı. Bunu "cesedin bulunmasını engellemek ve güvenlik güçlerini şaşırtmak," için yapardı.


6. İstatistiklere göre şiddet suçuyla ceza almış insanlar, hapisten çıktıktan dört yıl içinde yeni bir suç işliyorlardı ve polis suçluların çok büyük bir kısmını suç karakterlerine göre sabıkalılar içinden yakalıyordu.


7. Modern ahşap evlerde mantara, böceğe ve hava şartlarına karşı korumak için ahşabın emprenye işlemi yapılır. Bu işlem için kromsuz ve borsuz, bakır ve amonyum tozu kullanılır.


8. Amerika’daki konutların ortalama yüzde doksanı ahşaptan yapılıyordu. Deprem sigortası priminin beton evlerde ahşap eve göre beş misli fazla olması, ahşap evlerin depreme dayanıklılık açısından betonarme binalardan daha sağlam olması, ayrıca betonarmelerin yüksek ölçülerde radon gazı salgılaması ve ahşabın çok daha sağlıklı olduğundan ve maliyet fiyatının da daha ucuz olması nedeniyle, evlerin yüzde doksanı ahşaptan inşa edilmişti. Bu Amerikan'ın ulusal bir politikasıydı.


9. Dünyada her yıl altı milyon insan kansere yakalanıyordu ve dört milyondan fazlası ölüyordu.


10. "Kimileri yaşadığı hayattan bir şeyler almaya çalışıyor, kimileri ise hayata bir şeyler katmak….. Kimisi vahşi bir hayvan gibi insanları öldürüyor, kimileri de insanların hayatını kurtarabilmek için ömrünü tüketiyor.”




11. İnsan olmak umut etmekti.


12. Her insanın yüreğinde karanlık bir kuyu vardır.


13. New Scientist'de yayımlanan bir habere göre, yalnızca 2002 yılında ABD'de yapılan parmak izi eşleştirmelerden 1900'ünün yanlış olduğu saptanmıştı ve bu bulgular parmak izinin kesinlikle doğru bir kanıt olduğu görüşünü bir kez daha kuşkuya düşürmüştü.


14. Seri katiller, kendilerine göre belli bir mantık içerisinde hareket eder, bu mantığın ve yöntemin içeriğini bozmazlardı.


15. İlk bakışta zekâ problemlerinin hepsinin de çözümü imkânsız gibi görünür. Kendine bir ipucu aradıkça, problemin niteliğine göre bazen çok kısa bir sürede bazen de çok daha uzun bir süre sonunda çözüme ulaşılır.


16. Zeki insanların düşünme tarzı, normal insanların düşünme tarzından yüz yirmi açıdan farklıdır.


17. Sıradan bir zekâya sahip kimse, probleme işe yaramayacak bir yöntem üzerinden inatla saldırıp zamanını boş yere tüketirken, ileri zekâya sahip bir kimse işe yaramayacak seçenekleri süratle eleyip yepyeni yöntemler üretir.


18. Zeki insan, problemin her yönüyle aynı anda değil, tek tek sırayla ilgilenir. Bu, çözüme ulaşmasında onun zamanını alsa da emin bir adımdır. Francis Galton'un¹7 tanımladığı zekå öğelerinden biri de çalışma eylemidir. Zeki bir insanla normal bir insanı ayıran en önemli şeylerden biri budur. Zeki insan problemi çözmek için kendi sınırlarını zorlar, cesaretinin kırılmasına izin vermez ve kendinden emin olur.


19. Polialfabetik şifrelerde A'dan Z'ye kadar bütün harflere tek tek bir rakam verilirdi. Sonra şifrelenecek cümle yazılır, cümlenin altına da anahtar kelime yazılırdı. Genellikle anahtar bir ya da iki kelime olurdu, birisinin adı ve soyadı gibi. Cümle bitene kadar bu anahtar sürekli yazılırdı.

Karmaşık olansa şuydu: Üst satırdaki harfin kodlanması, altında yazan harfe göre yapılırdı ve altında yazan her harf için o harfle başlayan ayrı bir alfabe dizisi kullanılırdı. Yani yukarıdaki şifreleme yöntemine göre, P'nin kodlanmasına K harfi, D'nin kodlanmasına da R harfinin başta olduğu bir alfabe dizimi ile başlanırdı.

Kodlarken bu yol takip edildiği için, şifreyi çözmek içinse tam tersi yol izlenirdi.


20. Tek yumurta ikiz kardeşlerin bile parmak izleri birbirinden yüzde beş oranında farklı olurdu.


21. İnsanlar kaderini kendi çizer.


Yorumlar

Popüler Yayınlar